Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37251 E. 2014/250 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37251
KARAR NO : 2014/250
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2012/468-2013/624

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın ve hiç sebep gösterilmeksizin işverence feshedildiğini ileri sürerek, müvekkilinin işe iadesine karar verilmesi, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını ve iş sözleşmesinin müvekkili işverence haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda, fesih bildiriminin 07.09.2012 tarihinde davacı işçiye tebliğ edildiği, davanın bir aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.11.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 160,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 16.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.