Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37207 E. 2014/64 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37207
KARAR NO : 2014/64
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2013
NUMARASI : 2010/261-2013/502

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı bünyesinde çalışırken iş sözleşmesinin 07.03.2008 tarihinde siyasi nedenlerle haksız olarak feshedildiğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ekonomik zorunluluklar nedeni ile feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde 07.04.2010 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/g. maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması müessesesinin 1086 sayılı Kanun’un döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.
6100 sayılı Kanun’un 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinde ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.
Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi 6100 sayılı Kanun’un 324. maddesi düzenlemesi karşısında mümkün değildir Somut olayda, mahkemece 27.12.2011 tarihli duruşmada belirlenen gider avansı davacı tarafından karşılanmıştır. Dosyanın rapor hazırlaması için bilirkişiye tevdii ve 300,00 TL ek ücret istenmesi üzerine, anılan miktarın gider avansı olarak karşılanması için davacı tarafa kesin süre verilerek isteğin yerine getirilmemesi üzerine dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmiştir. Ancak, talep edilen miktarın, gider avansı veya tamamının delil ikamesi avansı olup olmadığı denetlenememektedir. Yukarıda açıklandığı gibi gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemeyecektir. Bilirkişi ek ücreti olarak tamamlatılmak istenen miktar gider avası olarak nitelenemez. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine sebep teşkil etmez. Taraf, belirtilen süre de delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır. Mahkemece, 04.06.2013 tarihli duruşmada karşılanması istenen 300,00 TL’nin, varsa eksik görülen gider avansı ve delil ikamesi avansına ilişkin kısımları ayrılmalıdır. Tamamlatılmak istenen gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarı ayrı ayrı gösterilmelidir. Bilirkişi ek ücretine yönelik delil ikamesi avansının karşılanması için ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 324. maddesine göre işlem yapılarak sonuca gidilmelidir. Yazılı gerekçe ile dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.