Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3708 E. 2014/2434 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3708
KARAR NO : 2014/2434
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2012
NUMARASI : 2010/618-2012/794

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı .. Kanal Ltd. Şti. avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, izin, vergi iadesi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, .. Amb. Soğuk Hava Dep. İmalat San. ve İth. İhr. Ltd. Şti. ‘nin ünvan değişikliği ile T.. Ş.. olduğunu, davacının sadece .. Kanal İnş. şirketinde kepçe operatörü olarak görev yaptığını,..- ..İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tamamen farklı bir kuruluş olduğunu, …İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden husumet itirazında bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalı yönünden ise davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı T.. Ş.. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacı temyizi yönünden, davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığı ve davalı … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, davacının işçilik alacaklarından sadece davalı
Kanal İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti sorumlu tutulmuşsa da, davalı şirketler arasında iş sözleşmesi devri, işyeri devri ilişkisi veya organik bağ bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmamıştır. Anılan sebeple öncelikle, davalı şirketlerin kuruluştan itibaren ticaret sicili kayıtları, tescil tarihleri, faaliyet alanları, adresleri, yetkililerin ve ortakların kimlik bilgileri, ünvan değişikliği yapılıp yapılmadığı hususları ticaret sicil memurluğundan sorulmalı, bu şirketlerin aynı gruba dahil olup olmadıkları, aynı gruba dahil iseler aynı merkezden yönetilip yönetilmedikleri belirlenmelidir. Tanıkların beyanlarına yeniden başvurularak, davalı şirketler arasındaki ilişkiye dair bilgi ve görgüleri ayrıntılı şekilde tespit edilmelidir. Bilgi ve belgelerin toplanılmasının ardından, şirketler arasında iş sözleşmesi devri, işyeri devri ilişkisi veya organik bağ bulunup bulunmadığı hususunda tüm dosya kapsamı bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacının alacaklarından davalı Çek-Dil İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de sorumlu olup olmadığı belirlenmelidir.
3.Davalı temyizi yönünden, taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler gözönünde tutularak belirlenir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; feshin kesinleştiği tarih itibariyle davacının ücreti, emsal ücret araştırması yapılarak belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
4. Davalı temyizi yönünden, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının yaptığı işin niteliği, çalıştığı işyeri ile ASKİ ve İSKİ’den gelen müzekkere cevapları gözönünde bulundurulduğunda, davacının 01 Ocak-01 Mart tarihleri arasında fazla çalışma yapmadığı anlaşılmakla, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları hesaplanırken 01 Ocak – 01 Mart tarihleri arasındaki dönemin dışlanması dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Davacının tüm yıl aynı şekilde çalıştığının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5. Davalı temyizi yönünden, davacı tarafından dava dilekçesinde ayrı ayrı talep edilmesinde rağmen hak kazanılma şartları ve hesaplanma şekilleri farklı olan hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tek kalem halinde hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.