Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37046 E. 2014/312 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37046
KARAR NO : 2014/312
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Van İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2011/252-2013/167

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ……… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin müşterilere ait icra müdürlükleri nezdindeki dosyalardan çektiği veya şube müdürü tarafından çekilip kendisine teslim edilen ücreti gecikmeli veya eksik olarak müşteri hesaplarına yatırarak ya da yatırılmasını sağlayarak fark ücreti kendisine mal edindiği gerekçesiyle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının davacı işçinin zimmet eylemini işlediğini ispatlayamadığı, şube müdürüne sadece uyarı cezası verilmesinin eşit davranma ilkesine aykırı olduğu, davacının görevi gereği müşteri hesaplarına ücreti geç yatırmış olabileceği, işten çıkarma cezasının orantısız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Sözkonusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacı işçinin davalı şirkete ait işyerinde 12.04.2006-17.08.2011 tarihleri arasında servis görevlisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 19.07.2011 tarihli disiplin kurulu kararı ile Van şubesinin oniki takip müşterisine ait Van İcra Müdürlükleri nezdindeki dosyalardan 20.09.2010-03.02.2011 tarihleri arasında çektiği veya şube müdürü tarafından çekilip kendisine teslim edilen toplam 26.471,58 TL’yi bazı tarihlerde gecikmeli veya eksik olarak müşteri hesaplarına yatırarak ya da yatırılmasını sağlayarak fark tutar olan 2.714,37 TL’yi kendisine mal edindiği gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davalı işverenin davacı işçinin zimmet eylemini işlediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle feshin geçerli sebebe dayanmadığı sonucuna varılmış ise de, feshe konu edilen eylem neticesinde taraflar arasında güven ilişkisi zedelenmiştir. Davacı işçi tarafından yapılan işin güven esasına dayalı bir iş olması gerektiği gözönüne alındığında artık taraflar arasında iş ilişkisinin sürdürülmesi beklenemez. Bu yönler dikkate alınarak işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 130,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kesin olarak 20.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.