Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37012 E. 2014/191 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37012
KARAR NO : 2014/191
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2012/265-2013/1075

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünde alt işverenler nezdinde çalışmakta olduğunu, iş sözleşmesinin bildirimsiz olarak feshedildiğini, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olması nedeniyle müvekkilinin baştan itibaren davalı kurum işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve diğer kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alt işverenlik ilişkisinin yasaya uygun olduğunu, iş sözleşmesini alt işverenin feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının kesin hüküm ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi sayıldığı ve feshin geçerli sebebe dayandığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının işe iadesine, dört aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ilişkin en çok dört aylık ücret ve diğer hakların ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilip edilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Dosya içeriğinden, davalı kuruma ait işyerinde alt işverenler nezdinde çalışan davacının iş sözleşmesinin 01.02.2012 tarihinde bildirimsiz olarak feshedildiği, ancak hizmet döküm cetveline göre, fesihten sonra olmak üzere, davacının 01.03.2012 tarihinden itibaren alt işveren nezdinde çalışmasının devam ettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının baştan itibaren davalı kurum işçisi sayılması gerektiği kesin hüküm ile sabittir. Bu anlamda, mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davalı kurumdaki işe iadeye karar verilmesi isabetli ise de, fesihten sonra davacının yeniden işe başlatıldığının anlaşılması karşısında işe başlatmama tazminatı ile dört aylık boşta geçen süre ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, işe başlatmama tazminatı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve 01.02.2012 ilâ 01.03.2012 tarihleri arasında gerçekleşen boşta geçen süre ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 12. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde peşin olarak yatan harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi de hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının, davalı işveren tarafından işe başlatılmış olması nedeniyle işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-İş sözleşmesinin feshi tarihi olan 01.02.2012 tarihi ile işe başlatılma tarihi olan 01.03.2012 tarihleri arasında boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiğinin tespitine,
5-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan, peşin yatan 21,15 TL harcın talebi halinde davalıya iadesine,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 183,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihi itibariyle kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, oybirliğiyle 14.01.2014 tarihinde karar verildi.