YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/36913
KARAR NO : 2014/149
KARAR TARİHİ : 13.01.2014
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2013/431-2013/587
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece işçi sayısı yönünden iş güvercesi kapsamında davacı kalmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Somut olayda, davalı Bakanlığa bağlı kız yetiştirme yurtlarında ülke genelinde (memur, sözleşmeli personel ve taşeron işçileri hariç olmak üzere) aynı işkolunda çalışan işçi sayısı davalı işverenden ve Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulmak suretiyle tespit edilmeli, davacı işçinin iş güvencesi kapsamında kaldığı anlaşılırsa, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma sonucu verilen karar hatalı olmuştur.
Ayrıca Kamu tüzel kişileri, görevleri bakımından kamu otoritesini temsil eden tüzel kişiler olup, kanunla ya da kanunun verdiği yetkiye dayanılarak idare tasarrufu ile kurulur (Anayasa md. 123; MK. 52). Taraf ehliyetine de kamu tüzel kişileri sahiptir. Davalı yurt müdürlüğünün tüzel kişiliği olup olmadığı yeni kurulacak hükümde değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.