Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3678 E. 2014/5924 K. 14.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3678
KARAR NO : 2014/5924
KARAR TARİHİ : 14.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2011/156-2012/795

Hüküm süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde hemşire olarak çalıştığını, her sene belirli oranda zam yapılacağı taahhüt edilmesine rağmen hiç zam yapılmadığını, fazla mesai yaptırıldığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeple iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini ıslah ederek artırmıştır.
Davalı vekili, iddiaların gerçek dışı olduğunu, zam yapılacağına dair bir taahhütname verilmediğini, davacının fazla mesai yapmadığını, yaptığı hallerde bordroda gösterildiğini,iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle işverence haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı olarak feshedildiği, davacının fazla mesai yaptığı, genel tatillerde çalıştığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davalının, işyeri devrinden önce çalışılan işyeri kayıtlarına ulaşılamadığını, bu dönemde davacının banka hesabına ücretinden fazla ödemeler yapıldığını, bu fazla ödemelerin fazla çalışma ücreti olduğunu, banka kayıtlarının şirketçe elde edilemediğini, kayıtların istenmesinin mahkemece kabul edilmediğini ileri sürmüş olup, davalının delil listesinde işyeri kayıtlarına dayandığı dikkate alındığında, işyeri devrinden önceki ilk dönem çalışma süresine ilişkin ücret ödemelerinin yapıldığı ilgili banka kayıtları getirtilerek, davacıya ücretinden fazla ödeme yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra, fazla ödeme varsa, davacının bu konudaki beyanı alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Öte yandan, dosyaya sunulan çalışma çizelgelerinde belirtilen tarihler yönünden, çalışma çizelgelerinde belirtilen çalışma saatleri dikkate alınarak fazla çalışma süresi ve alacağının belirlenmesi gerekirken,bu dönemler içinde şahit beyanlarına göre yapılan hesaplama sonucuna göre karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.