Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/36285 E. 2014/468 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/36285
KARAR NO : 2014/468
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/08/2013
NUMARASI : 2011/896-2013/123

Hüküm süresi içinde davalı M.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi………. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan M.. B..’na bağlı Ege Deniz Bölge Komutanlığı Mutfağında bulaşıkçı olarak alt işveren şirketler bünyesinde aralıksız olarak çalıştığını, davalı A… B…. Hizmetleri Özel Sağlık ve Gıda San. A.Ş.’nin işine son verdiğini ve haklarını da ödemediğini, davacının haftanın altı günü 08:00 – 20:00 saatleri arasında olmak üzere günde oniki saat çalıştırıldığını, çalışma süresi boyunca fazla çalışma ücretleri ile genel tatil ücretlerinin de ödenmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem ve ihbar tazminatı, genel tatil ve ulusal bayram ücreti ve fazla mesai ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. B.. vekili, müvekkili M.. B..’nın ihale makamı olduğunu ve davacı ile müvekkili Bakanlık arasında herhangi bir ilişkisi bulunmadığı gibi müvekkili Bakanlık ile davalı şirket arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi de olmadığını iddia ile davanın reddini savunmuştur.
Davalı A…. B…. Hizmetleri Özel Sağlık ve Gıda San. A.Ş.’nin davaya karşı herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece bilirkişi hesaplamaları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, davacının şahitlerinin dinletmesi sağlanmadan ve davacının yaptığı işe göre çalışma şekli ve saatleri saptanmadan eksik inceleme ile fazla çalışma alacağının kabulünün hatalı olduğundan bahisle kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi üzerine davacı şahidinin ve emsal dosyalarda dinlenen şahitlerin beyanları dosyaya dahil edilmiş ve alınan bilirkişi raporu sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalıM.. B.. vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen diğer dosyalarda dinlenen tanıkların beyanlarından, sözkonusu şahitlerinde aynı sebeple davalı aleyhine dava açtıkları ve birbirlerine şahitlik etmek sureti ile mahkemeden çıkacak sonuçtan menfaat elde edecekleri tartışmasızdır. Davacı ve davalı, işyeri kayıtlarına dayandığına göre; işyerine giriş çıkışlarda kart basılıyorsa buna ilişkin kayıt ve belgeler, alt işverendeki işçi şahsi sicil dosyası, puantaj kayıtları, günlük çalışmalara ilişkin tüm kayıt ve belgelerle asıl işverenin alt işverenin çalışmasını denetlemek amacıyla tuttuğu kayıtlar, askeri yemekhanedeki günlük çalışma düzenini belirleyen her türlü kayıt ve belge ile nizamiye giriş kayıtlarının getirtilmesi ve bu suretle toplanacak tüm delillerin yeniden değerlendirmeye tabi tutularak gerekirse bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli olan şahit beyanları ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.