Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/36102 E. 2013/30474 K. 26.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/36102
KARAR NO : 2013/30474
KARAR TARİHİ : 26.12.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yurtiçi ve yurtdışında bulunan şantiyelerinde … süredir dolar bazında saat ücretli olarak çalıştığını, davalı işverenin sosyal yardım olarak üç öğün yemek ve barınma yardımı yaptığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, kanuni haklarının ise ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca davacının bütün çalışmalarının müvekkili şirkette bulunmadığını, değişik işverenlerde çalışması olduğunu, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının yurtdışında çalıştığı yabancı tüzel kişilerle davalı şirket arasında organik bağ bulunduğu, davacıların taleplerinden davalı şirketin sorumlu olduğu, davacının çalışmalarının fasılalı olduğu, davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep yokken feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin brüt ücretinin hangi esaslara göre belirleneceği noktasında toplanmaktadır. Davacının net çıplak ücreti sözleşme hükmüne göre belirlenmiş olup, buna göre hesaplamalarda dikkate alınan net ücretin miktarında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır. Bu noktada özellikle
hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan ücret miktarının denetime elverişli olmaması ve ne şekilde hesaplama yapıldığının anlaşılamaması sebebiyle davacı işçinin ücreti ile ilgili olarak mahkemece belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulmadan ve davalı tarafın bu yöne ilişkin itirazları karşılanmadan davacı işçinin yurtiçinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin tespit edilmesi hatalı olmuştur. Şu halde mahkemece davacının ücretinden kesilmesi gereken primler tespit edildikten sonra brüt ücreti belirlenmelidir. Bundan sonra ise davacının talepleri hakkında karar verilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.