Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/36089 E. 2014/1707 K. 07.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/36089
KARAR NO : 2014/1707
KARAR TARİHİ : 07.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/172-2013/1010

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 13.09.1999 tarihinde güvenlik görevlisi olarak işe başladığını iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 24.01.2013 tarihi itibariyle Bölge Koruma ve Güvenlik denetim yetkilisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesine dayandırıldığını, iş sözleşmesinin feshi için hiçbir gerekçe gösterilmediğini, iş sözleşmesinin feshine ilişkin kanuni dayanağının bulunmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının çalıştığı dönemde görevini gereği gibi yerine getirmediğini, güven sarsıcı eylemlerde bulunduğunu, çalıştığı dönemde Sosyal Hizmetler Grubu Koruma ve Güvenlik Servisinden sorumlu kişilerin 09.10.2012 tarihinde Ankara Bölge Yetkililiğini ziyarete gelecekleri 27.09.2012 tarihli e-posta mesajıyla davacıya bildirildiği ve davacıdan bölgenin durumu ile ilgili bir sunum hazırlamasının talep edildiği halde davacının konu hakkında hiçbir hazırlık yapmadığını, takiben davacının ofisinde gerçekleşen elektrik panosunun patlaması olayı ile ilgili olarak aynı gün iş yerine taksi kullanmadan şahsi aracı ile gitmesine rağmen bankaya harcama bedeli olarak taksi harcama fişi getirmiş olduğunun tespit edildiğini, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 17, 18 ve devamı maddeleri çerçevesinde ihbar öneline ait ücreti peşin ödeyerek feshedildiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin, görevini gereği gibi yerine getirmediği ve güven sarsıcı eylemlerde bulunduğu gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre feshedildiği, dinlenen davacı tanıklarının davacının işini gereği gibi yaptığını, işten çıkarılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığını beyan ettikleri, davalı işverenin davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedenlerle iş sözleşmesini feshettiğini bildirmesine rağmen davacının fesih sebepleri hakkında savunmasını almadığı gibi davalı işverenin davacının iş sözleşmesini haklı ve geçerli nedenlerle feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı işyerinde 13/09/1999 tarihinde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığı, en son bölge koruma ve güvenlik denetim yetkilisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 24.01.2013 tarihli fesih bildirim ile 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddelerine göre feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının ofisinde gerçekleşen elektrik panosunun patlaması olayı ile ilgili olarak aynı gün iş yerine taksi kullanmadan şahsi aracı ile gitmesine rağmen bankaya harcama bedeli olarak taksi harcama fişi getirdiği davalının dosyaya sunduğu yazılı belgelerle, tanık anlatımlarıyla ve davacının ikrarı ile sabittir. Davacının işyerinde güven sarsıcı davranışları iş sözleşmesinin feshi için geçerli sebep oluşturacak nitelikte olup işverenden iş ilişkisinin devamının beklenemeyeceği, bu durumda işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı dolayısıyla işe iade şartlarının somut olayda gerçekleşmediği nazara alınmaksızın davanın, yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre.1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 07.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.