Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/36043 E. 2014/770 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/36043
KARAR NO : 2014/770
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2013/650-2013/792

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren davacının tutanak altına alınan olumsuz davranışları nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini ve davacının muvazaa iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalılar arasında muvazaanın olmadığı, ancak davalı işverenin geçerli nedeni ispatlayamadığı, gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatmama tazminatının beş aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacı hakkında olumsuz davranışları nedeniyle tutanaklar tutulduğu görülmektedir. Buna göre, davacı hakkındaki tutanakların sisteme geç girme, işe geç gelme, işten erken ayrılma, işe bir gün mazeretsiz gelmeme, müşteri ile tartışma, verimsiz çalışma ve iş arkadaşlarına olumsuz davranma şeklindeki davranışlara yönelik olduğu görülmektedir. Bu tutanak içerikleri 4857 sayılı Kanun’un 25/II-h bendi kapsamında değerlendirilemezler. Zira bu bent hükmü uyarılmasına rağmen ısrarla borçlarını yerine getirmemeye ilişkindir. Eksik ya da kötü ifa bu kapsamda yer almaz. Ancak davacının savunmaları incelendiğinde sisteme uyuduğu için geç girdiğini kabul ettiği, yine işe 1,5 saat geç kaldığını kabul ettiği, çağrının ortasında sinirleri yıprandığı için müşteriye karşı sesini yükseltip telefonu ikinci anonsu yapmadan kapattığını kabul ettiği, keza hasta olduğu için vardiyasını hastaneye gitmek için terkettiğini, hastanede çok sıra olunca eve döndüğünü, parası ve kontörü olmadığı için arayıp haber veremediğini ifade ettiği anlaşılmaktadır. Davacı işçinin eylemleri iş sözleşmesinin feshinde geçerli neden oluşturabilecek nitelik ve ağırlıktadır. Bu nedenle davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu 40,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 23.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.