Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3572 E. 2014/2383 K. 14.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3572
KARAR NO : 2014/2383
KARAR TARİHİ : 14.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2012
NUMARASI : 2011/9-2012/1269

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde Mayıs 2008 tarihinden itibaren bahçıvan olarak çalışmaya başladığını iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak 03.11.2010 tarihinde sona erdirildiğini fazla çalışma ücretlerinin bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini izinlerin kullandırılmadığını asgari geçim indirimi verilmediğini iş sözleşmesinin kötüniyetle sona erdirildiğini kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatili ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalından tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple sona erdirildiğini ücretin asgari ücret olduğunun belirlendiğini fazla çalışma yapılmasını gerektiren iş olmadığını bayram ve genel tatillerde çalışmadığını izinlerini kullandığını ileri sürmüş ve açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken işverence feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, yapmışsa ne kadar yaptığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; bilirkişice şahit beyanları dikkate alınarak karma bir sistemle davacının üç gün saat 08:00-19:00 arası iki gün 08:00-17:00 arası ve cumartesi günü de 08:00-12:00 arası çalıştığı bu şekilde davacı tarafından haftada beş saat fazla çalışma yapıldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte gerek iddia edilen gerekse şahit beyanlarında ifade edilen çalışma şekilleri ve saatleri birbirinden farklıdır. Bu sebeple işyerinde bir tane daha bahçıvan olduğu dikkate alındığında davacı şahidi Nilüfer’in beyanlarının olaya daha uygun düştüğü görülmektedir. Bu şahidin beyanlarına göre fazla çalışma konusunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Taraflar arasında asgari geçim indiriminin ödenip ödenmediği uyuşmazlık konusudur.
İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi kanun ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır.
Davacı taraf asgari geçim indirimlerinin ödenmediğini davalı taraf ise davacıya tüm ücret alacaklarının ödendiğini, bu durumun davacının bordroları ile sabit olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda ise dosyaya sunulan bir kısım ücret bordrosu ile ödendiği anlaşılan dönemler hesaplama dışı bırakılmış, kalan dönem için hesaplama yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinden davacının asgari geçim indiriminin tüm çalışma dönemi için ödenip ödenmediği anlaşılamamaktadır. Bu sebeple, davacının çalıştığı tüm döneme ait ücret bordroları da dosya arasına alınmalı, asgari geçim indiriminin 5615 sayılı Kanun gereği ödenmesi zorunlu olduğu da gözetilerek Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 01.01.2008 tarihinden itibaren ödenip ödenmediği araştırılmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde takdiri indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki şahit anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Davacının genel tatil alacağı şahit anlatımları doğrultusunda hesaplandığına göre, hesaplanan alacaktan uygun bir takdiri indirim yapılması gerektiği gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.