Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3510 E. 2014/2368 K. 14.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3510
KARAR NO : 2014/2368
KARAR TARİHİ : 14.02.2014

MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/155-2012/937

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 08.06.2009 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, bu çalışmasının 19.02.2010 tarihine kadar kesintisiz sürdüğünü, müvekkilinin davalı işyerindeki görevinin şoförlük olduğunu, en son aldığı ücretin net 1.300,00 TL olduğunu, müvekkilinin 08.06.2009 tarihinde davalı işverence hiçbir gerekçe gösterilmeden ve önceden bildirimde bulunulmadan işten çıkarıldığını iddia ederek ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili çalışma ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından feshedildiği iddiasını kabul etmediklerini, davacının kendisinin işe gelmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, davacının Ocak ayına kadar 750,00 TL maaş aldığını, en son ayda 1.000,00 TL maaş aldığını, davacının fazla mesai yapması gerektirecek bir iş yoğunluğunun olmaması sebebiyle kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence haklı bir sebep yokken feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği taraflar arasında tartışmalıdır.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini iddia ederken davalı ise davacının önce şoför olarak çalıştığını, sonra limanda bir kavgaya karıştığını, bu olay sebebiyle liman işçisinin kırılan dişinin ödemesinin yapıldığını, davacının da tamirata
alındığını, daha fazla kademeci olarak çalışmayacağını söyleyerek davacının iş sözleşmesini kendisinin sona erdirildiğini savunmaktadır. İşten ayrılış bildirgelerinde işçinin istifası olan “03” kodu seçilmiştir. Davacı şahidi Mustafa Bozkurt davacının maaşını istediği için işten çıkarıldığını beyan ederken davalı şahidi A.. F.. ise davacının önce şoför olarak çalıştığını, sonra tamirata verildiğini, buradan kendisinin işten ayrıldığını beyan etmiştir. Davacının önce şoför olarak sonra ise kademeci olarak çalıştığı ve davalı şahidi Resul ile kavga edip onun dişlerini kırdığı, 3.500,00 TL tedavi masrafı çıktığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere davacı işçi tarafından iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği ispatlanamamıştır. Bu itibarla davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı ile fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacı şoför olarak fazla çalışma yaptığını iddia ederek 08:00-21:00 arası çalıştığını beyan etmiştir. Bilirkişice davacı şahitlerince de doğrulanan bu çalışmaya göre hesaplama yaparak haftada altı gün 24,5 saat haftalık fazla çalışma hesaplanmıştır. Davalı şahitlerinin beyanlarına göre ise davacının çalışması 08:00-18:00 saatleri arasıdır. Öncelikle davacının şoför olarak çalıştığı süre ile geri planda kademeci-tamirci olarak çalıştığı sürenin netleştirilmesi gerekmektedir. Ondan sonra tüm dosya kapsamı değerlendirilerek davacının çalışma şeklinin ve saatlerinin belirlenmesi ile sonucuna göre fazla çalışma ücreti talebi hakkında karar verilmesi gereklidir. Bunun yapılmayarak eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.