Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3442 E. 2014/2071 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3442
KARAR NO : 2014/2071
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının aralıklı dönemler halinde müvekkilleri şirketlere ait işyerlerinde çalıştığını, son çalışmasında iş sözleşmesinin devamsızlık haklı nedeniyle feshedildiğini, dava konusu tazminat alacaklarına hak kazanılmadığını, sair hak kazanıp da ödenmemiş işçilik alacağının ise bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ile ulusal bayram tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, davacının 16.03.2005-16.11.2005 ve 08.06.2006-01.10.2010 tarihleri arasında aralıklı iki dönem halinde davalılar bünyesinde çalıştığı sabittir.
Davacının 08.06.2006-01.10.2010 tarihleri arasında geçen ikinci dönem çalışması yönünden, 29.09.2010-01.10.2010 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı gerekçesi gösterilerek iş sözleşmesi noter vasıtasıyla 04.10.2010 tarihinde keşide edilen fesih bildirimiyle işverence feshedilmiştir. Dosyaya, davacının ilgili günlerde devamsızlık yaptığına ilişkin düzenlenen devamsızlık tutanakları sunulmuştur. Dinlenen davalı tanıkları,
davacının dayısıyla birlikte çalışacağını söyleyerek işyerini terk ettiğini, sonrasında ise işe gelmediğini beyan etmişlerdir. Davacı tanıklarının ise, iş sözleşmesinin nasıl sona erdiği yönünde bilgileri bulunmamaktadır. Açıklanan delil durumuna göre, davacının ikinci dönem çalışması yönünden, iş sözleşmesi feshinin devamsızlık haklı nedenine dayandığı anlaşılmakta olup, bu dönem çalışması bakımından kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
16.03.2005-16.11.2005 tarihleri arasında geçen bir yıldan az süreli ilk dönem çalışması yönünden ise, dosya kapsamına göre iş sözleşmesinin ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiği hususu işverence usulünce kanıtlanmamıştır. Anılan nedenle bu dönem çalışması bakımından, bir yıldan kısa süreli çalışma nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanılmamış ise de, ihbar tazminatına hak kazanılmıştır. Bu halde, sadece bu dönem çalışması bakımından 16.11.2005 tarihindeki son giydirilmiş ücreti üzerinden ihbar tazminatı alacağı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır.
3-Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmaların bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının ulusal bayram günlerinde çalıştığı kabul edilerek karşılığı ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de, dinlenen davalı tanıkları ve bir davacı tanığı bayram tatil günlerinde işyerinde çalışma olmadığını beyan etmiş, davacı tanıklarından Y.. G.. ise, ulusal bayram günlerinde bazen çalışma olduğunu, ancak davacının çalışıp çalışmadığını bilmediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında ise, mahkeme kabulünü destekleyen başkaca bilgi ve belge bulunmamaktadır. Hal böyleyken, davacı tarafça, ulusal bayram günlerinde çalışıldığı kanıtlanamamış olup, anılan alacağa yönelik talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
4-Kabule göre de, hakkaniyet indirimi dışında kalan davanın reddedilen miktarına göre davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hükmedilmemesi hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.