Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3430 E. 2014/1961 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3430
KARAR NO : 2014/1961
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2011/1254-2012/1095

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi i tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 28.05.2007- 06.10.2011 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki, davacının işverene bağlı gerçekleşen hizmet süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı tarafça; fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin 06.10.2011 tarihinde feshedildiği dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hizmet süresinin 14.10.2011 tarihinde sona erdiği kabul edilerek hesaplama yapılması isabetsizdir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda da uyuşmazlık söz konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; davacı, işyerinde 08.30-19.00 saatleri veya 12.00.-22.00 saatleri arasında gerçekleşen ikili vardiya sistemi ile çalışıldığını ileri sürmüştür. Davalı şirkete ait emsal nitelikteki marketlere ilişkin düzenlenen iş müfettişleri raporlarında da, işyerinde işçilerin haftanın altı günü iki vardiya halinde çalıştıkları, birinci vardiyanın 08.30-19.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme ile günlük 9,5 saat olarak gerçekleştiği ve haftada oniki saat fazla çalışma yapıldığı, ikinci vardiyanın ise 12.00-22.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme ile gerçekleştiği ve haftada dokuz saat fazla mesai yapıldığı belirlenmiştir.
Davacı ve davalı tanıklarının anlatımları da iş müfettişleri raporu ile belirlenen haftalık çalışma süresini doğrulamaktadır.
Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek haftalık onbeş saatlik fazla çalışma süresi üzerinden hesaplama yapılması da hatalıdır.
4-Ayrıca, davacı dava ve ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı için dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” yönünde düzenleme bulunmaktadır.
Bu durumda, hüküm altına alınan kıdem tazminatı alacağına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, faizin başlangıç tarihinin fesih tarihi olarak belirlenmesi 6100 sayılı Kanun’un 26. madde hükmüne aykırı olup kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.