Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/33670 E. 2014/5184 K. 07.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/33670
KARAR NO : 2014/5184
KARAR TARİHİ : 07.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2010/781-2013/409

Hüküm süresi içinde davalı K…. Ankara Mağazacılık Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya ait işyerinde beş yılı aşkın bir süredir çalıştığını, davacının mesaisinin işe başladığı tarihten bu güne değin her sabah saat 09.00’da işe başladığını ve işin akşam saat 22.00’de sona erdiğini, buna karşılık fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, çalışma süresince milli bayramların tamamında dini bayramların ise iki gününün dışında çalışmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeplerle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak davacının hiçbir zaman müvekkili şirketin işçisi olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 11.08.2010 tarihinden itibaren art arda beş gün bildirimsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığını, bu durumun tutanak altına alındığını, bunun üzerine iş sözleşmesinin haklı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-g maddesi gereğince feshedildiğini, bu sebeple davacının ihbar ve kıdem tazminatını talep etme hakkının olmadığını, davacının işyerinde günlük çalışma saatlerinin mevzuata uygun olduğunu, dolayısıyla davacının fazla mesai uygulamasının olmadığını ve yine genel ve ulusal tatil günlerinde de davacının çalışmasının olmadığını, fazla mesai yapması ve mili ve resmi tatillerde çalışması durumunda ise davacıya ücretlerinin ödendiğini, davacının tüm yıllık izinlerini de kullandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günde üç saat fazla çalışma ile haftada onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Oysa davacıyla beraber aynı sebepten dolayı iş sözleşmesini fesheden davacı tanığı C.. Y..’in açtığı ve Ankara 8. İş Mahkemesinin 2010/779 esas, 2012/872 karar sayılı davada davacı C.. Y..’in çalışma sisteminin vardiyalı olarak kabul edilip haftada altı saat fazla çalışma yapıldığı tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde mahkemece öncelikle davacının çalışma sistemi ve bu bağlamda fazla çalışma süresi bakımından her iki dosyadaki davacılar açısından farkın neden kaynaklandığı açıklığa kavuşturulup mevcut çelişkiler giderildikten sonra ve dosyadaki tanıkların birlikte çalıştıkları sürelerde tanıklıkları göz önünde bulundurularak fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması zorunludur. Bu sebeplerle davalı vekilinin temyizi yerinde görülmüş olup kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.