Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/33547 E. 2014/1437 K. 04.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/33547
KARAR NO : 2014/1437
KARAR TARİHİ : 04.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/08/2013
NUMARASI : 2013/98-2013/498

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … Karakülah tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı asıl işverene ait işyerinde altişveren şirket bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık anlatımları nazara alınarak, davacının haftanın iki günü 08:30-17:30, haftanın üç günü 08:30-19:00; cumartesi günü ise 08:30-14:30 saatleri arasında çalıştığı, bu şekilde haftalık beş saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dinlenen her iki davacı tanığının da davalıya karşı işçilik hak ve alacaklarının tahsili istemiyle açtığı dava bulunmakta olup, menfaat birlikteliği nazara alındığında salt davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak, sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Davalı işverence havale tarihsiz dilekçe ekinde, 11.02.2011-02.02.2013 tarihleri arasını kapsar kartlı sistem kayıtları sunulmuş olup, sadece değişik aylarda ondokuz güne ilişkin işe giriş ve çıkış saatlerinin yer aldığı, diğer günlerde ise sadece işe giriş saatinin kayıtlı olduğu görülmektedir. Mahkemece anılan kayıtlarda, işten çıkış saatinin kayıtlı olmamasının nedeni üzerinde durulmamış, davacının dağıtım elemanı olarak görev yaptığı nazara alındığında, dağıtım faaliyeti sona erdikten sonra işyerine dönmesi gibi bir zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, günlük çalışmanın sona erdiği saatin işverenin denetim ve gözetimi dahilinde olup olmadığı araştırılmamıştır.
Anılan nedenlerle, öncelikle uyuşmazlık dönemine ilişkin dosyada bulunmayan ihale sözleşmesi, teknik ve idari şartnameler eksiksiz şekilde celp edilerek incelenmeli, günlük çalışma süreleriyle ilgili özel bir düzenleme bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Davalı P.. M..nden dağıtım elemanlarının dağıtım faaliyeti sona erdikten sonra işyerine dönmesi gibi bir zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, günlük çalışmanın sona erdiği saatin işverenin denetim ve gözetimi dahilinde olup olmadığı, alt işverenin yapacağı işin denetlenmesi amacıyla alt işveren işçilerinin günlük çalışma sürelerine yönelik düzenleme ve denetlemeye yarar işlemlerin yapılıp yapılmadığı, dağıtım elemanlarının dağıtım faaliyeti haricinde işyerinde evrak kayıt ve düzenleme gibi görevlerinin bulunup bulunmadığı, dosyaya sunulan “günlük AC hareket listesi” başlıklı sistem kayıt raporlarında genel olarak işten çıkış saatinin kayıtlı olmamasının nedeni sorulmalı ve tüm bu hususlara ilişkin varsa kayıt ve belgeler celp edilmelidir. Yapılacak araştırma sonucunda tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek gerçekten fazla çalışmayı gerektiren bir çalışma düzeni olup olmadığı somut olarak belirlenmelidir.
3-Davalı işverence dosyaya, davacının yıllık izin talep ettiğine ve talebinin uygun görüldüğüne dair onay imzalı dilekçeler sunulmuş olup, Mahkemece bu belgelerden bir kısmına değer verilerek toplam oniki gün yıllık iznin kullandırıldığı kabul edilmiş olmasına rağmen, aynı mahiyetteki diğer bir kısım belgelerin ise gerekçesi açıklanmaksızın nazara alınmaması hatalı olmuştur. Anılan nedenle, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, mahkemece nazara alınmayan izin talep dilekçeleri hakkında davacı asil dinlenilmeli ve anılan belgelerde belirtili izin sürelerinin kullandırılıp kullandırılmadığı hususu aydınlatılmalı ve bir sonuca gidilmelidir.
4-Kabul edilen alacak miktarı toplamının 6.500,00 TL olmasına göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12/1. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine 780,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de bir diğer hatalı yöndür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.