Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3294 E. 2014/1767 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3294
KARAR NO : 2014/1767
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2012
NUMARASI : 2010/586-2012/1155

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, çalıştığı süre boyunca yaptığı fazla çalışmalarının karşılığı ile sosyal hakların ödenmediğini ileri sürerek, sosyal hakları ile fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacıya hak etmiş olduğu tüm ödemelerin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının bölge müdürü olarak çalıştığı, üst düzey yönetici konumunda olan davacının mesaisini dilediği gibi ayarlamak ve fazla mesai cetvellerini düzenlemek yetkisi bulunduğu kabul edilerek fazla çalışma alacağı bulunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece; davacının sosyal hak talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Davacının bir kısım talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz.
Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici var ise işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlemesi söz konusu olmayacağından, kanunda öngörülen çalışma saatlerini aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar.
Bu bakımdan yönetici olarak çalışan işçiye başkaca bir amir, şirketin yöneticisi, yönetim kurulu üyesi vb. tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediği belirlenmelidir.
Somut olayda, davacı davalı ilaç firmasında en son bölge müdürü olarak çalışmıştır. Dosya içeriğinde bölge müdürünün görev tanımına dair belgelere, işin işleyişindeki karar alma buna bağlı olarak mesai saatlerinin belirlenmesindeki yetkileri düzenleyen belgelere ve organizasyon şemasına rastlanmamıştır.
Davacının çalışma saatlerini kendisi belirleyen, bağımsız çalışan üst düzey yönetici olup olmadığı tanık beyanları ile tam bir netlik kazanmamıştır.
Yukarıda anılan ilkeler nazara alınarak, bölge müdürünün görev kapsamı, çalışılan dönem itibariyle organizasyon şemasına göre şirketteki yeri ve konumu değerlendirilerek, davacının çalışma saatlerini kendisinin belirleyip belirlemediği, emir ve talimat aldığı başka bir amirinin bulunup bulunmadığı belirlenerek sonuca gidilmeli iken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile isteğin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.