Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3258 E. 2014/2200 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3258
KARAR NO : 2014/2200
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2011/479-2012/501

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 25.06.2005-01.07.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını, bu çalışmalardan ilk bir yıllık dönemin sigorta primlerinin ödenmediğini, haftanın yedi günü sabah 07.00 ile akşam saat 20.00 arasında çalıştığını, dini bayramların birinci günü dışındaki resmi tatillerde de aynı şekilde çalışmasını sürdürdüğünü, senelik izin kullanmadığını, ücretlerinin sık sık aksatılarak ödendiğini, son olarak bir aylık ücretinin ödenmediğini, daha fazla ücret alıyor olmasına rağmen resmi kayıtlarda kazancının asgari ücret olarak gösterildiğini, işyeri yetkilisi M..G..’ın 01.07.2011 günü iş sözleşmesinin haksız ve sebepsiz olarak feshettiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının son altı ay aile problemleri ve eşinin evi terketmesi sebebiyle çocuklarına bakmak amacıyla sürekli devamsızlık yaptığını, son altı ayda işe gittiği zamanlarda ise ürün teslimatı yapılan firma çalışanları ile sorun yaşayıp şirketin iş kaybına sebep olduğunu, Bursa’da bulunan Mikro Teknik ve Yalova’da bulunan …firmalarıyla yaşadığı sorunlar sebebiyle dolum sahasına alınmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen çalışma şeklinin gerçek durumu yansıtmadığını, 03.06.2010 tarihinde Niğde Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yazı gereğince, davacının sürücü belgesine altmış gün süreyle el konulduğunu, bu süre içerisinde çalışmamış olmasına rağmen ücretinin ve sigorta primlerinin ödendiğini, davacının iş disiplinini bozması ve işyerine verdiği zararlar dolayısıyla iş sözleşmesinin haklı olarak sonlandırıldığını, davacının iddialarının haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, işyerinde başka şoförlerin de çalışıyor olması sebebiyle davacıyı sorun yaşadığı şirketin dışındaki şirketlerde görevlendirerek işini korumasını sağlaması gerekirken, altı yıldan fazla kıdemi olan işçinin işine son vermesinin ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığı, davacıya davranışlarını düzeltmesi yönünde uyarıda bulunulduktan bir ay kadar sonra ne gibi bir olayın yaşandığı açıklanmaksızın “diğer nedenler” şeklindeki açıklamayla iş sözleşmesinin sonlandırılmasının haklı olmadığı gerekçesi ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği konusunda toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. Haklı sebeple yapılan fesihlerde yazılı bildirimde zorunluluğu olmadığı gibi, fesihten önce savunma alma zorunluluğu da bulunmamaktadır.
Dosya içeriğine göre, işyerinde şoför olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, işverence, davacının çalışma şartlarına aykırı davranışları ve disiplinsizliği sebebiyle işyerini zarara uğrattığı, gittiği fabrikalarda çalışanlara küfür ettiği, bu durumdan hem davalı şirketin hem de çalıştıkları firmaların zarara uğradığı, uyarılara rağmen değişiklik olmadığı gerekçesi ile tazminatsız olarak feshedilmiştir. İş sözleşmesinin bozulmasına yol açan ve doğruluğu dosya içeriği ile sabit bulunan olaylara göre; davacının iş sözleşmesini feshi haklı sebebe dayandığından davacının kıdem ve ihbar tazminatını talep etmesi mümkün değildir. İş sözleşmesinin bozulmasına neden olan olayların işveren bakımından da iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep oluşturacağı açıktır. Tüm bu nedenlerle ve dosya içeriğine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.