Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3246 E. 2014/2188 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3246
KARAR NO : 2014/2188
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Lüleburgaz İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2012
NUMARASI : 2010/309-2012/43

Hüküm süresi içinde davacı ve V.. O.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, Karayolları 17. Bölge müdürlüğüne ait Lüleburgaz otoyol gişeleri işletme binasında V.. ve K.. İnşaat Şirketleri personeli olarak 04.11.2003 tarihinden 23.06.2009 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili, davacının kurum personeli olmadığını, diğer davalı bünyesinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, müvekkilinin üst veya alt işveren olmadığını, bu sebeple müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar V.. ile K… İnşaat şirketleri vekili, davacının taleplerini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının alt işverenler bünyesinde 04.11.2003-23.06.2009 tarihleri arasında hizmet sözleşmesine dayalı şekilde çalıştığı, alt işverenler arasında işyeri devrini öngören sözleşmenin bulunmadığı, yerleşik Yargıtay uygulaması ile işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenler nezdinde ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarının dikkate alınacağı, bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece iş sözleşmesinin değişen alt işverenle devam edeceği, dosyada Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü ile Vizi ve Keti Adi ortaklığı arasında 09.01.2009 tarihi itibariyle hizmet alım sözleşmesi yapıldığına dair sözleşmenin sunulduğu, dosya kapsamında davacının işe giriş çıkış ve çalışma şartları konusunda davalı Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünün inisiyatifinin bulunduğuna, iş ilişkisinden doğan yönetim hakkının davalı idare tarafından kullanıldığına dair herhangi bir delilin bulunmadığı, davalı Karayolları Genel müdürlüğünün işveren sıfatının bulunmadığı, diğer davalı V..ve K.. Adi Ortaklığının asıl işveren olduğu gerekçesi ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın reddine, V.. ve K..İnşaat Şirketine karşı açılan davanın kabulü ile kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davacı ve V.. O.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü ile diğer davalı şirketler arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve bunun sonucu olarak davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğünün dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Bu düzenlemeye göre. alt işveren, bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Somut olayda, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ile davalı Vizi Ltd. Şti.-Keti Ltd. Şti. Adi Ortaklığı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin incelenmesinde, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait işyerinde asıl işe yardımcı iş niteliğinde olan Otoyol Bakım İşletme Şefliklerine ait tesisler, ücret toplama istasyonları ve idari binaları ile sahalarının temizlenmesi, yemekhanelerin işletilmesi işlerinin diğer davalı adi ortaklık tarafından yüklenildiği ve alt işveren işçilerinin sadece bu işte çalıştırıldıkları görülmektedir. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumet yokluğu sebebi reddedilmesi ve davacının bu işverene ait işyerinde gerçekleşen çalışma süresine lişkin belirlenecek işçilik alacaklarından asıl işverenin sorumlu tutulmaması isabetsizdir.
3-Ayrıca, dava doğrudan tüzel kişiliği bulunmayan Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü’ne yöneltilerek açılmış, davayı Karayolları Genel Müdürlüğü avukatı takip etmiş ve karar başlığında da davalı olarak Karayolları Bölge Müdürlüğü gösterilmiştir. Davanın asıl hasım Karayolları Genel Müdürlüğü’ne karşı açılması gerekirken Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü aleyhine açılması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.