Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3234 E. 2014/2685 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3234
KARAR NO : 2014/2685
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Manisa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2011/247-2012/1133

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ücret zammı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin işyerini terk ettiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını, kıdem tazminatına hak kazanılmadığını, ödenmemiş sair işçilik alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işçilik alacaklarının eksik ödendiğinden iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davacının işyerinde dört ayda bir maaş ikramiye uygulaması olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibarla ve dava konusu istekler hüküm altına alınmıştır.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında tazminatlara esas ücretin tespitinde ikramiyenin dikkate alınıp alınmayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. ve 37. maddelerinin işverene bu konuda bazı yükümlülükler de gözardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümüne yardımcı nitelikte olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi
amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta primi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmiş olması, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında taraflar delillerinin değerlendirilmesi sırasında, işverence düzenlenmesi gereken bu tür belgelerin düzenlenmiş olup olmamasının da gözetilmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacı işyerinde üç ayda bir bir maaş tutarında ikramiye ödemesi uygulaması olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf ise ikramiye uygulamasının bulunmadığını savunmuştur. Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, davalı işveren tarafından 2010 yılı Eylül ve Aralık aylarında masraf dökümü başlıklı listelerde işçilere ikramiye açıklaması ile ödeme yapıldığından bahisle davacının iddiasına göre ikramiye eklemesi yapılarak brüt giydirilmiş ücret belirlenmiştir. Dosyaya sunulan davacının da isminin bulunduğu masraf dökümü listeleri davacı işçiye gösterilerek yapılan ödemelerin mahiyeti belirlenmeli, çalışma dönemi içinde diğer aylara ilişkin ödeme olup olmadığı, ödemelere hak kazanma şartları ve ödeme planı araştırılmalı, işyerinde ikramiye uygulaması olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre tazminata esas giydirilmiş ücret belirlenmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.