Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3185 E. 2014/2626 K. 14.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3185
KARAR NO : 2014/2626
KARAR TARİHİ : 14.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2011/1162-2012/959

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 05.05.2009-19.10.2010 ve diğer tarihli dilekçeleri ile müracat ederek yurt personelinin aylık işe gidip gelme karşılığı olarak toplu taşıma kartı verilmesi için yetki istediğini, davalının bu taleplere cevap vermediğini, müvekkilinin talebi niteliğinden dolayı bu durumun kabul olarak yorumlandığını, talebe konu ulaşım yardımının davalıya bağlı diğer müesseselerde çalışanlara uygulandığını, müvekkillerinin işlemlerinin denetlendiğini, denetimde mevzuata aykırılığın tespit edilmediğini, toplu taşıma yardımının işç mevzuata uygun olarak kabul edildiğinin ispatı olduğunu belirterek davanın kabulüne ile davacılardan alınan bedelin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili, davacılardan müdür olan çalışanın yurt çalışanlarına ego kartı vermek suretiyle yol yardımı yaptığını, bu durumdan diğer davacılarında haberinin bulunduğunu, 2009-2010 yıllarında bu konuda yetki talebinde bulunduğnu bu talebin yerinde görülmediğini, soruşturma sonucu rapor gereği karar verilmek üzere vakfın idare heyetine sunulduğunu, belirlenen bedelin davacılardan tahsiline karar verildiğini,davacıların bu bedeli ödediklerini, müvekkiline bağlı yurtlarda çalışan personele yol yardımı yapılmadığını, yetki talebinin yerinde görülmediğinin vakfın mütevelli heyetince davacılara sözlü olarak bildirildiğini, müvekkiline ait değişik işletmelerde değişik iş şartlarının uygulandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı vakıfça davacının ilk dilekçesinin cevapsız bırakılarak aradan birbuçuk yıldan fazla süre geçtikten sonra 11.01.2011 tarihli genel müdürlük onayı ile detaylı teftiş konusu yapılmasının hakkaniyetli ve kabul edilebilir bir yönünün bulunmadığı, diğer yandan davalı vakıfça 31.01.2011 tarihli müfettiş raporu aynı gün teftiş kuruluna verildiği
halde, aradan dokuz aya yakın bir zaman geçtikten sonra vakıf mütevelli heyetinin incelemesine sunulduğu, her ne kadar davalı vekilince yetki isteminin reddedildiğinin sözlü olarak bildirildiği belirtilmişse de; bu yönü kanıtlayan bir bilgi bulunmadığı gibi, vakıf tüzel kişiliğinin hemen hemen tüm uygulamaları ile iş ve işlemlerinin yazılı olarak gerçekleştirildiği, bu anlamda davacılara sözlü bildirimde bulunulduğu yönündeki savunmanın inandırıcı olmadığıda, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce davalı vakıf işlemlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan yazıda, yurt ve sosyal tesislerde çalıştırılan personelin özlük haklarının diğer hizmet birimlerinde çalışanlardan oldukça geride kaldığı, hizmet verimliliği ve kalitesi açısından görevin gerektirdiği sorumluluk ile mütenasip olmayan özlük haklarındaki farklılıkların giderilmesi ve daha dengeli bir ücret politikası izlenmesinin önerildiği, davacıların yaptığı uygulamanın bu yönde ve çalışmayı özendirici nitelikte olduğu,tüm bu yönler birlikte dikkate alındığında davalı vakıfça personele yapılan toplu taşım kart bedellerinin zarar kapsamında davacılardan tahsilinin haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflara arasındaki uyuşmazlık davacıların davalı işyerine bağlı yurtta çalışanlara yol yardımı yapıp yapmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf davalı kuruma 05.05.2009 ve 19.10.2010 tarihli dilekçeler ile müracat ederek yurt personeline toplu taşıma kartı verilmesi için yetki istendiğini, davalı tarafın bu taleplere cevap vermediğini ve bu durumun kabul olarak yorumlandığını ve sözkonusu yol yardımın yapıldığını belirtmiştir. Davalı taraf ise davacılardan müdür olan çalışanın yurt çalışanlarına ego kartı vermek suretiyle yol yardımı yaptığını, davacının yetki talebinin yerinde görülmediğini beyan etmiştir. Davacıların çalıştığı yurtta yapılan müfettiş incelemesi sonucunda davacıların yetkili olmadıkları halde yurt personeline toplu taşıma kartı verdikleri, bu sebeple toplam 14.623,90 TL kayba uğrandığını, bu paranın davacılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacılardan yurt müdürü olan çalışan hakkında kınama cezası, diğer davacılar hakkında uyarma cezasının uygulandığı, davacıların müfettiş raporunda belirtilen miktarı ödedikleri anlaşılmaktadır. Davacılardan yurt müdürü olarak çalışanın 05.05.2009 ve 19.10.2010 tarihlerinde davalı işletmeden yurt personeline toplu taşıma kartı verilmesi hususunda yurt müdürlüğüne yetki verilmesi başvurusunda bulunduğu ancak bu başvuruya yazılı olarak cevap verilmediği anlaşılmaktadır. Bu başvuru üzerine cevap verilmemesinin kabul anlamına gelmeyeceği aşikadır. Bunun yanında gene müfettiş raporuna göre davacılardan yurt müdürünün 2006 Aralık ve 2007 Kasım aylarında da yurt çalışanlarına ulaşım yardımı yaptığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Soruşturma kapsamında davacıların alınan beyanları incelendiğinde davacıların yol yardımı konusunda yetkilerinin bulunmadığını bildikleri anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece davacıların yaptığı uygulamaların çalışmayı özendirici nitelikte olduğu ve zarar kapsamında davacılardan tahsil edilemiyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacıların yetkili olmadıkları bir konuda işlem yaparak davalı işletmeyi zarara uğrattıklarının sabit olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gereklidir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.