YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31005
KARAR NO : 2013/23139
KARAR TARİHİ : 01.11.2013
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin … sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının … sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, “…. ve … hakkında … 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde tebligat kanununa muhalefet suçundan açılan davanın beraatla sonuçlandığı, davacı …’ın tebligatta isminin ve imzasının bulunmadığı, tebligatın şirket yetkilisine ulaştırılması hususunda ortaya koyduğu eylemin … sözleşmesinin feshinde haklı bir neden olarak kabulünün mümkün olmadığı, geçerli neden kabul edilse dahi fesihte somut ve ayrıntılı bir şekilde bildirilmesi gerektiği, fesih bildiriminde bu kurala uyulmadığı” gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, … sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı … Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Somut olayda, davalı işyerinde sekreter olarak çalışan davacının, şirkete karşı yürütülen icra takibine yönelik icra dairesinden gönderilen evrak konusunda bilgisi ve görgüsü olmasına rağmen diğer şirket çalışanları … ve … ile birlikte hareket ederek bu durumu şirket yetkilisine haber vermediği için şirketin kanuni süresinde ödeme emrine itiraz edemediği, bu sebeple doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışı sözkonusu olduğundan bahisle … sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği ve davacının eylemi birlikte gerçekleştirdiği iddia edilen diğer çalışanlar … ile … hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, suç duyurusu üzerine diğer çalışanlar … ve … hakkında “Tebligat Kanununa Muhalefet” suçundan açılan davada, yargılamayı yapan … 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/802 esas, 2012/4053 karar sayılı ilamı ile suçun unsurları oluşmadığından bahisle beraatlarına karar verildiği anlaşılmaktadır. Şahit beyanlarından ve dosyadaki diğer belge ve bilgilerden davacının tebligatı şirket yetkilisine kasıtlı bir şekilde ulaştırılmadığı anlaşılamamakla birlikte, davacı ile davalı şirket arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı ve artık davalıdan davacı ile … ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden … sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini kabul etmek gerekir. Bu itibarla davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 76,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 01.11.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.