Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/30883 E. 2013/21812 K. 21.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30883
KARAR NO : 2013/21812
KARAR TARİHİ : 21.10.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ve birkısım işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, işyeri devri sebebi ile davacının dava dışı Ünsped Global Lojistik Ticaret Anonim Şirketine nakledildiğini ve devamsızlık sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin iş sözleşmesinin devri niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 25.03.2013 tarih, 2012/1778 esas, 2013/6200 karar sayılı kararı ile; davalı şirket ve dava dışı firma arasında işyeri devrimi yoksa 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi anlamında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunduğu araştırılmadan, yapılan işlemin iş sözleşmesinin devri olduğundan söz edilerek ve iş sözleşmesinin devrinde davacının muvafakatının alınmadığı belirtilerek sonuca gidilmesi ve feshe bağlı tazminat ve alacaklar hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğu belirtilerek mahkemece verilen karar bozulmuştur.
Mahkemece, “Davalı şirket tarafından motor kurye işine tamamen son verildiği, davalı şirketin taşımacılık işini tamamen bırakarak yat imalatı ve satışı ile turizm alanında faaliyetinin devam ettirilmesinin kararlaştırıldığı, işin yürütümüne esas ve uzmanlık gerektiren bir işin devri veya yardımcı işin devrinin sözkonusu olmadığı bu sebeple asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olayda söz konusu olmasının mümkün olmadığı, bunun dışında bir işyeri devrinin de bulunmadığı, nitekim davalı şirket tarafından taşımacılık işinin tamamen bırakıldığı ve bu sebeple davacının dava dışı diğer şirkete geçişinin sağlanmaya çalışıldığı, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında asıl-alt işveren ilişkisi veya işyeri devrinin varlığı kabul edilemeyeceğinden ve dosyada mevcut davalı şirket ile dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları ile davalı tarafça dosyaya ibraz edilen diğer belgeler ve yazılı beyanlara mahkememiz kararındaki gerekçelere göre başka bir hususun araştırılmasına gerek bulunmadığı ” gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla direnme bozma gerekçesine göre uygun bulunarak Dairemizin 25.03.2013 tarih, 2012/17785 esas – 2013/6200 karar sayılı sayılı bozma ilamının ortadan kaldırarak; dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.