Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3074 E. 2014/1471 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3074
KARAR NO : 2014/1471
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2011/895-2012/882

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının iş sözleşmesinin işyerinin kapanması sebebiyle sona erdirildiğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabında; davacının mermer ocağında diğer arkadaşları ile birlikte sekiz güvenlik elemanı olarak idari binada tek güvenlik noktasında mesailerini kendi aralarında ayarlayarak çalıştıklarını, işyeri şehirden çok uzak bir yer olduğundan mesaileri işvereni kontrol edemediğini, çalışma yer ve personel sayısına göre kırkbeş saati aşan çalışmalarının sözkonusu olamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalar göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatilinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddialarını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Talep edilen alacaklarla ilgili ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alman bilirkişi raporunda fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışması konusunda hesap yapılırken davacı ile birlikte menfaat birlikteliği olan tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Tanıklar çalışma saatlerini 07:00-19:00 ve 19:00-07:00 saatleri arasında olmak üzere iki vardiya şeklinde olduğunu belirtmişlerdir. Davalı ve tanığına göre mermer ocağı olan işyeri yerleşim alanından uzak olduğundan mesai saatlerini güvenlikçilerin kendilerinin ayarladığını ve idari binada tek güvenlik noktası olduğu beyan ettiği görülmüştür. Bu durumda çalışma düzeninin nasıl oluşturulduğu dosya kapsamından tanı olarak anlaşılmadığından taraf tanıkların yeniden dinlenerek, işyerindeki kaç güvenlik noktası bulunduğu, aynı anda kaç güvenlik elemanın görev yaptığı, ocaklardan bazılarının daha önceden kapanması sebebiyle çalışma düzenlerinde bir değişiklik olup olmadığı, her bir güvenlikçinin haftada bir gün tatil kullanıp kullanmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde nasıl bir iş programının uygulandığı açıklığa kavuşturularak varsa talep konusu alacaklarının belirlenmesi gerekir.
Öte yandan bir kısım bordrolarda fazla mesai ve hafta tatili ödeme bilgileri bulunduğu anlaşılmakla bu kayıtların her iki alacak kalemi yönünden ayrı ayrı incelenerek varsa ödeme yapılan ayların dışlanarak, çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.