Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/3040 E. 2014/1932 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3040
KARAR NO : 2014/1932
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2010/550-2012/691

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, ve genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı iş yerinde çalışanlar ile uyumsuz tavırlar içine girdiğini, işlediği bir suç sebebi ile sekiz ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalışma cezası aldığını, bu cezanın infazı için iş yerinden ayrıldığını, ceza durumunun ortaya çıkması sebebiyle davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını, fazla çalışma yapmadığını, ödenmemiş sair işçilik alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı şirketler vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve işçiye ödenen aylık ücretin miktarı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin davalı B.. Ş.. tarafından 02.04.2010 tarihinde hiçbir sebep gösterilmeden feshedildiğini iddia etmiş, davalılar vekili ise davacının davalı iş yerinde çalışanlar ile uyumsuz tavırlar içine girdiğini, işlediği bir suç sebebi ile sekiz ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalışma cezası aldığını, bu cezanın infazı
için işyerinden ayrıldığını, ceza durumunun ortaya çıkması sebebiyle davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının uyumsuz davranış sergilediğinin ispatlanamadığı, davacının sekiz ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalışma cezası almasının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/III. maddesinde zorunlu sebep teşkil ettiği gerekçesiyle feshin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği sonucuna varılarak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
Dosyaya davacıya işlemiş olduğu etkili elem suçu sebebiyle neticeten sekiz ay kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası verildiği, davacıya verilen bu cezanın yerine getirildiğine dair cevabi yazılar alınmış ise de davacının bu cezasının hangi tarihler arasında yerine getirildiği dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Davalı tarafından davacının verilen bu cezanın da fesih sebebi olduğu savunulmuş olmasına göre bu hususun açıklığa kavuşturulmadan feshin haksız olduğu sonucuna varılması hatalı olmuştur.
Somut olayda davacı işyerinde servis müdürü olarak çalıştığını, son ücretinin aylık net 2.250,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise davacının vasıflı bir işçi olmadığını, ofisboy tarzında çalıştığını, son ücretinin aylık brüt 1.048,10 TL olduğunu savunmuştur. yardım amaçlı her ay para verildiğini belirli bir limiti olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece davacının servis müdür olarak çalıştığı kabul edilerek emsal ücret araştırması yapılmıştır.
Dinlenen davacı şahidi davacının sabit bir ücretinin olmadığını beyan etmiş, davalı tanıklarından Necmeddin davacının savunmada olduğu gibi aylık brüt 1.048.00 TL olduğunu, diğer davalı tanığı ise davacının davalı şirketlerde çalışmadığını, davacının ailesine mahkemece karara esas alınan hesap raporunda işyeri ve işin niteliği dikkate alınarak davacının ücretinin aylık net 2.000,00 TL brüt 2.791,34 TL ücret seviyesinden hesap yapılmıştır.
Mahkemece davacının alabileceği emsal ücret araştırması yapılmış ise de yapılan araştırma karar verilmeye elverişli bulunmamaktadır. Şahit beyanlarından davacının işyerinde yaptığı iş ve davacının ünvanının ne olduğu dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Öncelikle tarafların gösterdiği şahitlerin yeniden dinlenmeli, davacının işyerinde fiilen yaptığı iş açıklığa kavuşturulduktan sonra kıdemi ve yaptığı işe göre ilgili meslek kuruluşlarından yukarıda belirtilen mercilerden uyuşmazlık konusu dönemde alabileceği emsal ücret seviyesi belirlenmeli ve dava konusu alacaklar buna göre hesaplatılmalıdır.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.