Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27820 E. 2014/12693 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27820
KARAR NO : 2014/12693
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2013
NUMARASI : 2013/441-2013/314

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin aylık ücret miktarı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda davacı, davalıya ait işyerinde sistem yöneticisi olarak çalıştığını, aylık ücret miktarının 1.500,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Davalı işveren ise ücret bordrosunda gösterilen ücretin gerçeği yansıttığını savunmuştur ücret miktarını bilmedikleri beyan etmiş, bir kısım davacı tanığı ise aylık ücretlerinin bir kısmının banka aracılığıyla, kalan miktarın ise elden ödendiğini bildirmiştir. Mahkemece, İstanbul Ticaret Odası nezdinde yapılan emsal araştırması neticesinde, emsal ücret miktarı bildirilmemiştir.
Mahkemece, talep gibi davacının aylık ücret miktarının net 1.500,00 TL olduğu kabul edilmiş ise de yapılan araştırma yetersizdir. Öncelikle, davacının işyerinde fiilen yaptığı iş aydınlığa kavuşturulmalıdır. Bu yönden, taraf tanıklarının bilgi ve görgülerine yeniden başvurulmalı, gerekirse hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı asil dinlenilmelidir. Davacının eğitim durumuna ilişkin, diploma, mesleki yetkinlik belgesi ve sair belgeler davacı taraftan istenilmelidir. Aylık ücret ödemelerinin yapıldığı banka hesabı dökümleri dosyaya celp edilmelidir. Ardından, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında emsal ücret araştırması genişletilerek, sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.