Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27674 E. 2014/35528 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27674
KARAR NO : 2014/35528
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2010/721-2013/502

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 05.12.2007-02.06.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde kurye olarak çalıştığını, ücretlerin geç ve düzensiz ödendiğini, Nisan-Mayıs- Haziran 2010 ücretleri ile genel tatil ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini 02.06.2010 tarihinde haklı sebeple feshettiğini beyanla işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sözleşmeye göre ücret ödeme zamanının ilgili ayın 20’si olduğunu, davacının ücret ödeme zamanı gelmeden iş sözleşmesini feshettiğinden feshin haklı sebebe dayanmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının kıdem ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir
Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanunun’un 14. maddesinin aksine, 4857 sayılı Kanun’da ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür. 4857 sayılı Kanun’da ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği düzenlenmiştir.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır.
Somut olayda davacı işçi 05.12.2007-02.06.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde, kurye olarak çalıştığını, üç aylık ücreti, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürmüş, davalı işveren davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını davacının ücretlerinin iş sözleşmesinde kararlaştırılan tarihte ödendiğini savunmuş, mahkemece davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği kabulü ile kıdem tazminatına hükmedilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı ve dava dilekçesinde de ücret alacağı talep etmediği dikkate alındığında işçinin haklı sebeple feshi ispatlayamadığı gözetilmeden kıdem tazminatını talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.