Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27614 E. 2013/26132 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27614
KARAR NO : 2013/26132
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı davalılara ait yurt dışındaki inşaat işyerinde çalıştığını ileri sürerek ücret ve fazla çalışma alacağı konusunda yaptığı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir
Davalı … İnşaat Şirketi vekili cevabında, davacının yurt dışı işyerinde bir süre çalıştığını hakları ödendiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … İnşaat Şirketi vekili cevabında, davacı ile şirket arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığını, diğer davalının işçisi olduğundan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemişti
Mahkemece bilirkişi hesaplamaları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile alacakların davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir .
Karar davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden kanuni sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda … sözleşmesinde davacının yurt dışında şantiye şefi olarak çalışacağının yazılı olduğu, davacı tanığının ise davacının yönetici olduğunu fazla mesaiye kalmadığını beyanında açıkça belirttiği görülmüştür. … Şirketinin yurtdışındaki işyerinde Personel ve İdari İşler Müdürü olan davalı tanığı … Şirketinin alt işverenleri olduğunu işi üstlendiği halde yurt dışına işçi çıkarmadığı için … Şirketi üzerinden işçilerin gösterildiğini davacının da … Şirketi şantiye şefi olduğunu, kendisi ile haftalık program yaptıklarını işyerinde mesainin 17:00’da bittiğini beyan ettiğine göre öncelikle davacının fiili çalışması ile sözleşmede yazılı görevlerinin tanıklara ve gerektiğince isticvap edilerek davacıya açıklattırıldıktan sonra davacının yurt dışına gönderilmeden davalı şirketler bünyesinde hangi görevi yaptığı, yurt dışında hangi görev kapsamı ile çalıştığı varsa görev tanım belgeleri de getirtilip davacının üst düzey yönetici olup olmadığı, üst düzey yönetici ise işyerinde kendisine fazla mesai konusunda bir talimat verilip verilmediği, mesai saatlerini kendisinin belirleyip belirlemediği açıklığa kavuşturuldıktan sonra fazla mesai konusunda bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiye iadesine, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.