Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27271 E. 2014/35475 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27271
KARAR NO : 2014/35475
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara Batı İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2012/305-2013/141

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin 28.09.2011 tarihinde haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret, vergi iadesi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 16.09.2011, 21.09.2011 ve son olarak 28.09.2011 tarihinde raporlu olduğunu, raporları şirket muhasebesine getirdiğini, geldiğinde köye yerleşeceğini beyan ederek işyerini terk ettiğini ve bir daha gelmediğini, bu hususta tutanak tutulduğunu, iş sözleşmesinin bildirim sürelerine uyulmaksızın davacı tarafından feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davalı işveren işyerinde mobilya işçisi olarak çalışan davacı işçi, iş sözleşmesinin 28.09.2011 tarihinde haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerken; davalı işveren, davacının 16.09.2011, 21.09.2011 ve son olarak 28.09.2011 tarihinde raporlu olduğunu, raporları şirket muhasebesine getirdiğini, geldiğinde köye yerleşeceğini beyan ederek işyerini terk ettiğini ve bir daha gelmediğini, bu hususta tutanak tutulduğunu, iş sözleşmesinin bildirim sürelerine uyulmaksızın davacı tarafından feshedildiğini savunmuştur. Davacı şahitlerinin feshe ilişkin görgüye dayalı somut bilgileri bulunmamaktadır. Davalı şahitleri ise tutanak mümzi olup, tutanak içeriklerini ve davalı savunmasını doğrulamışlardır. Fesih tarihi itibariyle davacının ödenmeyen işçilik alacağı bulunduğu anlaşılmakla; iş sözleşmesinin davacı işi tarafından ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/2-e bendi gereğince haklı olarak feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. İş sözleşmesini haklı sebeple de olsa fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanır ise de ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, davacının ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi şahit anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın yedi günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Dosyadaki delil durumu, iddia ve savunma, şahit anlatımları, davacının yaptığı iş ve çalıştığı işyeri birlikte değerlendirildiğinde; davacının fazla çalışma alacağının ayda iki cumartesi–pazar çalışması yaptığı kabul edilerek hesaplanıp hüküm altına alınması dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Davacının fazla çalışma alacağı, çalışma günleri belirtilen şekilde kabul edilerek yeniden hesaplattırılıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının hafta tatili alacağı talebi şahit anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili alacağı hesaplanmıştır. Dosyadaki delil durumu, iddia ve savunma, şahit anlatımları, davacının yaptığı iş ve çalıştığı işyeri birlikte değerlendirildiğinde; davacının hafta tatili alacağının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanıp hüküm altına alınması dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Davacının hafta tatili alacağı, ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek yeniden hesaplattırılıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.