Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27269 E. 2014/35474 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27269
KARAR NO : 2014/35474
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2011/263-2013/423

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren işyerinde 1.000,00 TL garanti ücret ve sefer primi karşılığı çalıştığını, sefer başına 130,00 € sefer primi aldığını ve bu şekilde aylık ücretinin ortalama 1.500,00 TL’yi bulduğunu, iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının sadece harcırah ve yol avansı karşılığı çalıştığını, işyerinde garanti ücret uygulaması olmadığını ve davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının sadece sefer primi karşılığı çalıştığı ve iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Somut olayda; davacı işçi iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı talebinde bulunmuş olup, fesih tarihi itibari ile ödenmeyen genel tatil ücreti alacağı bulunduğu mahkeme kabulü ile de sabit olduğundan , iş sözleşmesinin işçi tarafından ödenmeyen işçilik alacağı sebebi ile haklı olarak feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Bu sebeple, davacının kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanun’unda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Uygulamada ağır vasıta ve özellikle tır şoförleri bakımından gidilen mesafeye göre yol primi adı altında ödemeler yapıldığı görülmektedir. Çoğunlukla asgari ücret seviyesinde sabit ücret ödenmekte ve ücretin esaslı kısmı belirtilen primlerle sağlanmaktadır. Yoksa yurt dışına sefer yapan bir tır şoförünün sadece asgari ücretle çalışmayacağı bilinen bir gerçektir.
Somut olayda; davacı işçinin davalı işveren işyerinde asgari ücret +sefer primi karşılığı çalıştığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Zira Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da bu şekildedir. Davacının ücreti bu şekilde belirlendikten sonra hüküm altına alınan alacaklar yeniden hesaplattırılmalıdır. Davacının sadece sefer primi karşılığı çalıştığının kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.