Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27147 E. 2014/36054 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27147
KARAR NO : 2014/36054
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2011/441-2013/441

Hüküm süresi içinde davalı N.. A.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette araç tamircisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyulup toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiği ancak diğer taleplerine ilişkin alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı Nuh Beton vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı iş şartlarının düzeltilmesini istemesi üzerine işverence iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederken davalılar davacının istifa ettiğini savunmuşlardır.
Dosyada davacının imza itirazında bulunmadığı 28.02.2011 tarihli ailevi sebeplerden ayrıldığına dair istifa dilekçesi vardır. Davacı tarafından irade fesadı da ispat edilmiş değildir. Şu halde davacının iş sözleşmesini haklı sebep ileri sürülmeksizin kendisinin sona erdirdiği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3-Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatili ücreti talepleri değerlendirilirken davacının yıllık izinde olduğu tespit edilen dönemlerin dikkate alınması gereklidir. Bunun yapılmadığı görüldüğünden bu husus ayrıca bozma sebebi yapılmıştır.
4-Dosyada bordrolar vardır ve bunlar imzasızdır. Ödeme itiraz niteliğinde olduğundan bordro içeriklerinin banka kanalıyla ödenip ödenmediğinin mahkemece araştırılması zorunludur. Bu yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.
5-5510 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre, “Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır”.
Aynı Kanun’un 80. maddesinin 1. Fıkrasının “b” bendine göre, “Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.” Aynı maddenin yine 1. fıkrasının c bendine göre de, “(b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.”
Görüldüğü gibi fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti sosyal sigorta primine tabidir. Bu sebeple davacının bu talepleri netleştirilirken bu primlerin düşülmesi gerekmektedir. Bu hususun dikkate alınmaması da hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.