Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27104 E. 2014/35526 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27104
KARAR NO : 2014/35526
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2011/677-2013/444

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 03.04.2007 tarihinde davalı şirket bünyesinde kurye olarak çalışmaya başladığını, davalı işverenin son üç yıldır müvekkilinin ücretlerini sürekli geciktirmesi ve son üç aylık ücretinin ödenmemesi sebebi ile davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacının önceki aylara ilişkin ücretlerin ödendiğini muaccel olmuş ve ödenmemiş ücret alacağı bulunmadığını, fazla çalışma ve çalışma yapılan genel tatil ücretlerinin bordrolarda tahakkuk ettirilerek imzalı bordro karşılığı veya kanuni zorunluluk gereği davacının banka hesabına ödenmiş olması sebebiyle iş sözleşmesi feshinin haklı sebebe dayanmadığından haklı bir sebep olmaksızın iş sözleşmesinin kendi isteği ile fesheden davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür. Ücreti ödenmeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır.
Somut olayda davacı işçi ücretinin zamanında ve tam olarak ödenmediği gerekçesi ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise davacının maaş ödemelerinde gecikme olmadığını ücretlerin işyeri uygulaması olarak takip eden ayın yirminci günü ödendiğini, davacının ödenmemiş ücret alacağı olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Her ne kadar mahkemece 4857 sayılı Kanun’un 24/II-e maddesine uygun fesih iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacının kıdem tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının ücretinin sürekli olarak geç ödendiği anlaşılmış olup iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği kabulü ile kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.