Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/27052 E. 2014/35518 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27052
KARAR NO : 2014/35518
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2013
NUMARASI : 2012/319-2013/378

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 07.08.2006-29.04.2012 tarihleri arasında mutfak bölümünde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep gösterilmeksizin feshedildiğini beyanla ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında bir iş sözleşmesi olmadığını, davacının taşeron firma işçisi olduğunu, Bakanlığın ihale makamı konumunda olup asıl işveren sıfatının bulunmadığını, bu sebeple kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının fazla çalışmasının söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla mesai alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla mesai çalışmasının yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Davacı işçinin, 07.08.2006-29.04.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanları değerlendirilerek davacının, haftanın altı günü 08:00-20:00 saatleri arası günlük birbuçuk saat ara dinlenme ile çalışarak haftada on sekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.
Fazla mesai konusunda dinlenen davacı tanıklarının, davalıya karşı açılmış davalarının bulunduğu, davacı ile aralarında menfaat birliği olduğu, aynı mutfakta çalışan ve davacı tanığı olarak dinlenen N.. B..’nin açmış olduğu fazla mesai talepli alacak davasında bu tanığın haftada altı saat fazla mesai yaptığı kabul edildiği ve kabule ilişkin kararın 7. Hukuk Dairesinin 25.09.2013 tarihli ve 2013/8054 esas, 2013/15498 karar sayılı ilamı ile onandığı gözetilerek davacının haftada on sekiz saat fazla mesai yaptığı kabulünün hatalı olduğu anlaşılmasına göre davacının haftada altı saat fazla mesai yaptığı kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.