Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2697 E. 2014/1002 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2697
KARAR NO : 2014/1002
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2011/199-2012/430

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai konusunda hesap yapılırken davacı şahit anlatımları dikkate alınmıştır. Mahkemece fazla çalışma konusunda sadece bu iki şahit anlatımına dayanılarak davacının çalışma düzeni açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulması hatalıdır.
Oysa çalışmanın geçtiği yer resmi kuruma ait olup işyerinde yapılan çalışmalara ilişkin görev tanımları, hizmet alım sözleşmeleri, işyerine giriş ve çıkışları gösteren kayıtlar ile puataj belgeleri dosya arasına alınmalı, işyerinde veri giriş elemanı olarak kaç personel çalıştığı, bunların sözü edilen işyerinde haftada kaç gün, kaç saat çalıştıkları, işçilerin tümü için aynı saatlerde mi yoksa nöbet usulüne göre mi çalışmalar yapıldığı belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerekirse işyerinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak fazla mesai alacağının varlığı saptanmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece, hafta tatili alacağının reddine karar verilmesine rağmen davalılar lehine vekalet ücretinin hükmedilmemiş olması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davalı S.. B..na ait hastane işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışan davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının fazla mesai alacağı talebinin kabulüne ilişkin mahkeme kararı sayın çoğunluğun görüşü doğrultusunda eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilebilir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu da göz önünde bulundurulur.
Davacı işçi fazla mesai alacağını kanıtlamak bakımından tanık anlatımlarına dayanmıştır. Ancak, davacı tanıkları aynı işyerinde çalışan işçiler olup, bu davanın sonucundan menfaatleri bulunduğu gibi, tanıkların beyanları yapılan işin niteliği ile uyumlu da değildir. Bu durumda salt aralarında menfaat birlikteliği olan tanıkların anlatımlarından hareketle mesai saatleri belirli olan devlet hastanesi bünyesindeki işyerinde fazla çalışma yapıldığı kabul edilemez.
Öte yandan, davalı tarafın elindeki belgelerin mahkemece re’sen istenmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25.maddesinde öngörülen “taraflarca getirilme ilkesr’ne aykırı düşer. Anılan hükme göre kanunla belirtilen durumlar dışında hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz. Maddede dava malzemesinin ve delillerin gösterilmesi konusunda tarafların mutlak yetkisi vurgulanmıştır. Somut olayda fazla mesai alacağı tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konudur. Bu nedenle hâkimin re’sen delil toplama yetkisinden söz edilemez. Davalı kamu kurumu temsilcisinin veya vekillerinin kurum kayıtlarını ibraz etmemeleri müvekkil ile vekil arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirmektedir.
Öte yandan, 6100 sayılı Kanun’un 31 .maddesinde düzenlenen “hâkimin davayı aydınlatma ödevi” hâkimin maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlarla ilgilidir. Somut olayda belirsiz veya çelişkili bir husus bulunmamaktadır. Mahkemece fazla mesai alacağının kabulüne ilişkin verilen kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum. 28.01.2014