Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/26969 E. 2014/35513 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26969
KARAR NO : 2014/35513
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2005/490-2013/693

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 20.03.1998 – 03.03.2005 tarihleri arası çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafında haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 20.03.1998 tarihinde asgari ücretle bilet satış sorumlusu olarak işe başladığını, 15.08.2004 tarihinde iş sözleşlmesinin davalı işveren tarafından haklı sebeple feshedildiğini, davacının feshe konu eylemi sebebiyle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, çalıştığı süre zarfında maaş ve sair haklarını eksiksiz ve tam olarak aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık ücretli izin, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda davacının davalı iş yerinde 20.03.1998 – 03.03.2005 tarihleri arasında haftada altı gün 08:30-19:30 saatleri arası çalıştığını iddia ettiği, davalı işvereninse davacının fazla mesai alacağı olmadığını savunduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı şahidi H. F.’nun beyanlarına göre davacının haftanın dört günü on saat haftanın iki günü onüç saat olmak üzere haftada altmışaltı saat çalıştığı, haftalık kırkbeş saat normal mesai mahsup edildiğinde haftada yirmibir saat fazla mesai yaptığı hesaplandığı, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek, yüzde otuz takdiri indirim yapılması sonrası davacının hesaplanan fazla mesai alacağının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şahit beyanları dikkate alınarak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı şahidi H. F.’nun davalı iş yerinde çalışmadığı ve davacının çalışma düzenini bilemeyeceği gözetilmeksizin beyanlarına itibar edilmesi isabetsiz olup diğer davacı şahidinin beyanlarına göre, bu şahidin çalışma süresi ile sınırlı olarak, davacının haftada altı gün 08:30-18:30 saatleri arası, bir saat ara dinlenme ile haftada dokuz saat fazla mesai yaptığını ispatladığı kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.