Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/26942 E. 2014/35953 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26942
KARAR NO : 2014/35953
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/717-2013/731

Hüküm süresi içinde davalı S.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek davalıdan kıdem-ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai alacağının tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı ve davacının başından itibaren davalı S.. B..nın işçisi olduğunun kabulü ile davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı S.. B.. yönünden ise kısmen kabulüne karar vermiştir.
Karar, davalı S.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadıkları tartışmalıdır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının, davalı Bakanlık ile davalı alt işveren şirket arasında imzalandığı anlaşılan veri kayıt elemanı ile hastane otomasyon hizmet alımı sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı, bu sebeple davacının başından itibaren davalı Bakanlık işçisi olduğu kabul edilmiş ise de, gerek Dairemizin (2012/20727 esas) gerekse Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin (2012/16919 esas) emsal dosyalarında davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığına, diğer bir deyişle davalılar arasında geçerli bir asıl – alt işveren ilişkisi bulunduğuna hükmedilmiştir.
Mahkemece davalılar arasında muvazaa olduğundan bahisle davalı alt işveren hakkındaki davanın taraf sıfatı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalılar arasında geçerli bir asıl – alt işveren ilişkisi bulunduğundan, davalı alt işveren hakkında davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, kabule göre de, kimse kendi muvazaasından yararlanmayacağından, muvazaa bulunduğu gerekçesiyle alt işverenin alacaklardan sorumlu olmadığının kabulü de hatalıdır. Hal böyle olmakla, mahkemece alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle alacaklardan sadece S.. B..nın sorumlu tutulması isabetli görülmemiş ve hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.