Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/26327 E. 2014/16564 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26327
KARAR NO : 2014/16564
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2010/144-2013/86

Hüküm süresi içinde davalı T.K. Sanayi Tic. A. Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının mevsimlik işçi olduğunu iş sözleşmesinin kampanya dönemi bittiği için askıya alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporlarındaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında, mevsimlik işçi olarak çalışan davacının yılda onbir ayı aşmayan çalışmalarına ilişkin olarak yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı tartışmalıdır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Sözkonusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davacının 1995, 2001, 2004, 2007 ve 2008 yıllarında onbir ayı aşan çalışma kaydı bulunduğu görülmektedir. Davacının, davalı işyerinde geçen çalışmalarında yılda onbir ayın üstünde çalıştığı süreler bakımından işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir. 4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. (HGK 03.11.2011 gün 2011/9-596 esas 2011/8725 karar)
O halde davacının onbir ay ve üzerinde çalışmasının bulunduğu yıllar bakımından yıllık izin hakkının doğduğu, onbir ayın altında çalışmaların geçtiği yıllar açısından ise yıllık izin hakkının bulunmadığı dikkate alınarak izin alacaklarının hesaplanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile çalışılan tüm yıllar için izin ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.