Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2625 E. 2014/1105 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2625
KARAR NO : 2014/1105
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2009/777-2012/1044

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C. K. Ünal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2004 Nisan ayı ile 13.07.2009 tarihleri arasında davalıya ait Ç….. Restoranda çalıştığını, 07.07.2009 tarihinde rahatsızlanması üzerine sağlık raporu aldığını, rapor bitim tarihinde işe gittiğinde başlatılmadığını, istifa imzalattırılmak istendiğini, bunun üzerine davalı tarafından iş sözleşmesinin haksız ve sebepsiz olarak feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili işverenlik nezdinde çalışmakta iken, son zamanlarda borçların artması ile ilgili sıkıntılar yaşanması sebebiyle işyerinin idaresini verdiği davacıdan hesap istediğini, ancak davacının hesap vermeye yanaşmadığını ve işe gelmemeye başladığını, daha sonra ihtarname ile doktor raporu sunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin tekrardan davacıyı hesap vermeye davet ettiğini, aksi halde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e. bendi uyarınca iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğinden haksız ve kanuni dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık davacının fazla çalışma ücreti alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir. Dosya içerisine işverence bu şekilde talimat verildiğine ilişkin delil sunulmamıştır. Somut olayda, dinlenen taraf şahitleri davacının işyerinde işçi alma ve çıkarmakta yetkili olduğunu, ücretleri davacının dağıttığını ayrıca işyerinin yönetiminin davacıda olduğunu beyan etmişlerdir. Bu hususlar dikkate alındığında, davacı işçinin üst düzey yönetici olduğu ve kendi çalışma saatlerini kendisi ayarladığı gibi, aylık ücreti de çalışma şekli dikkate alınarak belirlendiğinden fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı işçi, 2004 yılı Nisan ayından 13.07.2009 tarihine kadar davalıya ait işyerinde çalıştığını, 2007 yılı Temmuz ayı ile 2009 yılı Temmuz ayları arasındaki ücretlerini almadığını belirterek ücret alacaklarını talep etmiş, alınan bilirkişi raporudnda dosyada ücretlerin ödendiğine ilişkin delil bulunmaması sebebiyle davacının talep ettiği ücret alacağı hesaplanmış, mahkemece hüküm altına alınmıştır. Ancak yapılan yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı İ.. D.. günlük toplanan hasılatı davalının oğlunun topladığını, toplanan bahşişlerin davacı tarafından alındığını ve yine oğlu vasıtası ile dağıttığını, davalı şahitleri de işyerinin yönetiminin davacıya ait olduğunu, tüm hesapların davacıda toplandığını, işyeri ile ilgili alışverişleri davacının yaptığını beyan etmişlerdir. İşyerinin bu yönetim şekline göre davacının talep ettiği ücret alacağının olup olmadığının tespiti için işyerine ait tüm kayıt ve belgeler celbedilerek davacının ücret alacağına ilişkin iddiası değerlendirilmek suretiyle gerekirse konusunda uzman bilirkişiden raporda alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.