Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/26230 E. 2014/35378 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/26230
KARAR NO : 2014/35378
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2012/648-2013/324

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurum bünyesinde 01.04.1987 tarihinde santral memuru olarak göreve başladığını, müvekkiline emekliye ayrıldığı tarihde davalı kuruma sözlü olarak hafta sonu çalışma ücretini talep ettiği halde ödenmediğini beyanla hafta tatili alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak,davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda, hafta tatillerinde çalışma olduğuna dair davacı tarafından sunulan bir yazılı delil olmadığı gibi sadece tanık beyanları ile sonuca gidilebilmiştir. Davacı tanıklarından ikisi davacı ile birlikte bir yıl, diğeri iki yıl birlikte çalışmıştır. Tanıklardan bir kısmı ”nöbetleşe çalıştıklarını, iş olduğunda hafta tatillerinde çalıştıklarını” söylerken, tanıklardan biri ”haftanın yedi günü çalıştıklarını” söylemiştir. Mahkemece öncelikle hafta tatili çalışması yönünden tanık beyanları arasındaki bu çelişkinin giderilmesi, hafta tatilinde çalışmanın sabit olduğunun anlaşılması halinde, davacı tanıklarının çalıştığı dönemle sınırlı olmak üzere hesaplama yapılması, davacı tanıklarının çalışmadığı dönemlere ait hafta tatili çalışmasının ispatlanamadığı kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Ayrıca dosya kapsamından davalı tarafından davacıya vardiya primi adı altında ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece vardiya primi ödemesinin niçin yapıldığı, hafta tatili çalışması karşılığı olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bu hususta bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.