Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2619 E. 2014/938 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2619
KARAR NO : 2014/938
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2011/131-2012/1262

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, fark kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş sözleşmesinin feshinde tüm alacakların ödendiğini ve davacının hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır
Somut olayda; mahkemece, 02.08.2012 tarihli ek rapor ve 05.11.2012 tarihli ikinci ek rapordan hangisine itibar edildiği ve hangi hesaplamanın hükme esas alındığı, kabul edilen taleplerin hangi gerekçe ile kabul edildiği, davacının çıplak ücretinin ve giydirilmiş ücretinin tespitinde hangi gerekçe ile davacı iddiasına itibar edildiği tartışılıp açıklanmamıştır. Mahkeme hükmünün gerekçesinin açıklanmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.2-6100 sayılı Kanun’un 186/2. maddesinde sözlü yargılamada mahkemenin, taraflara son sözlerini sorup hükmünü vereceği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı tarafından son sözlerinin sorulmadığı ve savunma hakkının kısıtlandığı iddia edilmiş olup, kararın açıklandığı celseye ilişkin duruşma tutanağının incelenmesinde tutanağa, “Davalı vekilinin dilekçesi okundu: dilekçemdeki hususları aynen tekrarlıyorum sözlü olarak da söylemek istiyorum dedi. Dilekçesi ayrıntısıyla okundu ayrıca söz verilmedi. Davanın reddini istiyorum dedi.” yazıldığı ve davalı vekiline son söz hakkının verilmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 186/2. maddesine aykırı davranılması ve karar verilmeden önce davalıya son sözünün sorulmaması hatalı olup bozma sebebidir.
3-6100 sayılı Kanun’un 196. maddesinde; delil gösteren tarafın, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemeyeceği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı vekili tarafından sunulan tanık listesinde üç tanık ismi bildirilmesine rağmen iki tanığın dinlendiği, diğer tanığın dinlenmesinden açıkça vazgeçilmediği; ayrıca davacı vekili tarafından da kalan tanıklarını dinletmekten vazgeçilmesine rağmen bu hususta davalı vekiline diyeceklerinin sorulmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 241. maddesinde mahkemenin , gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebileceği düzenlenmiş ise de; mahkemece gerekçede veya duruşma sırasında da bu yönde bir açıklama yapılmamıştır. Açıkça dinlenilmesinden vazgeçilmediği halde davalının üçüncü tanığının dinlenmemesi ve davacının dinletmekten vazgeçtiği tanıklar yönünden davalıya diyeceklerinin sorulmaması hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.