Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25885 E. 2014/35079 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25885
KARAR NO : 2014/35079
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/22-2013/334

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin garson olarak çalıştığını, iş sözleşmesini ücretinin tam ve zamanında ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği diğer taleplerine ilişkin alacaklarının da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ücretin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir.
Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacı 3500,00 TL net ücret aldığını iddia ederken davalı davacının brüt 945,00 TL ücret aldığını savunmaktadır. D.. T.. davacının asgari ücretle birlikte haftalık 250,00 TL prim aldığını belirtmiştir. Bu tanığın beyanı dairemizce dosya kapsamına ve yapılan işin niteliğine uygun görülmüş olup davacının ücretinin bu tanığın beyanına göre belirlenmesi gerekmektedir. İddia edilen ücretin benimsenerek davacının taleplerinin hüküm altına alınması isabetsizdir.
3-Diğer taraftan özellikle fazla çalışma ücreti talebi yönünden dosyada yer alan bilirkişi raporu açık olmadığı gibi denetime elverişli de değildir. Bilirkişi raporunun tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak nitelikte, açık ve denetime elverişli olması gereklidir. Bilirkişi raporunda ulaşılan sonuca nasıl ulaşıldığı açıklanmalı ve gerek taraflarca gerekse yargı makamlarınca anlaşılabilmeli ve sağlaması yapılabilmelidir. Bilirkişice çalışma şekli ve süresi belirtilmeksizin davacının günde 3 saat ve haftada 18 saat fazla çalıştığı varsayıma dayalı olarak hesaplama yapılmış ise de bu ulaşılan sonucun denetimi gerçekleştirilememektedir. Yine imzalı ya da içeriği banka kanalıyla ödendiği tespit edilebilen bordrolarda davacının çalışmaya bağlı taleplerine dair tahakkuklar vardır. Bunların ücretin kayıtlarda gözükenden fazla olduğunun belirlenmesi halinde düşülmesi, aksi durumda bu dönemlerin dışlanması gerekmektedir. Raporda bu hususlarında göz ardı edildiği gözlemlenmektedir. Kararın bu nedenlerle de bozulması cihetine gidilmiştir
4-6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Somut olayda, davacının hizmet süresinin işe giriş ve çıkış tarihi itibariyle talebi aşacak şekilde hesaplanması da bozma nedeni yapılmıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.