Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25741 E. 2014/15833 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25741
KARAR NO : 2014/15833
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2011/649-2013/262

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette kart hizmetleri müdürü olarak çalışmakta iken, iş sözleşmenin 03.01.2011 tarihinde organizasyon değişikliği sebebiyle feshedildiğini, müvekkiline ve davalı bankanın diğer çalışanlarına banka tarafından mutat olarak her yıl prim ödemesi yapıldığını, müvekkilinin çalıştığı bölüm arkadaşlarına 2010 yılına ait prim ödemesinin 2011 yılında Mart ayında yapıldığını, davalı bankanın haksız olarak, müvekkilinin bu tarihte çalışmadığından bahisle 2010 yılı prim ödemesini yapmadığını iddia ederek prim alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirkette uygulanmakta olan prim sisteminin hak edişe dayalı olup kayıtsız şartsız ödenen bir ikramiye niteliği taşımadığını, prime hak kazanmanın şartı, prim yılı sonunda belirlenen hedefin tutturulması ve halen işyerinde çalışıyor olunması olduğunu, hedef oranlarının belirlendiği tarihte işyerinde çalışmakta olan davacının, hedef yılını doldurmadığı ve hedeflerdeki başarı oranlarının tespit edildiği süreçte işçi – işveren ilişkisinin bulunmadığını, savunarak haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin prim alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi ve hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Tefhim edilen kısa karardaki hüküm fıkrası ile gerekçeli karardaki hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmaması gerekir. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olması Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 14.04.1992 tarih ve 1991/7 esas,1992/4 karar, sayılı ilamı uyarınca başlı başına bozma sebebidir.
Somut olayda; mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiştir. Bununla birlikte bilirkişi raporunda davacının net 22.047,60 TL prim alacağı olduğu belirtilmesine rağmen mahkemece 25.821,00 TL prim alacağına hükmedilmiştir. Bu şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu itibarla temyize konu kararın bu çelişki sebebi ile sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.