Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25717 E. 2014/35453 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25717
KARAR NO : 2014/35453
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2011/956-2013/562

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, davacının iş sözleşmesini feshinde haklı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Anayasanın 141. maddesinde, her türlü yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan kanuni düzenlemede hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm delilleri toplaması, tartışması, bu delillerden hangilerine değer vermediğini, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Somut olayda, mahkemece, kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, hükümde taraf delilleri tartışılmayarak herhangi bir değerlendirme yapılmamış; varılan sonuçta hangi delillere ne sebeple üstünlük tanındığı açıklanmamış, kısacası karar gerekçesine yer verilmemiştir. Bu durum, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı Kanun’un 297. maddesi amir hükümlerine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.