Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25688 E. 2014/35447 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25688
KARAR NO : 2014/35447
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2012/385-2013/276

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği ve feshin haksız olduğu kabul edilerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır.
Davalı şahidi S.. Y..’nun fesihle ilgili detaylı ve samimi anlatımlarından, davacının iş sözleşmesinin sonlanma tarihinden önceki bir gün, hasta olduğunu bildirerek işe gelmediği, kendisiyle telefon vasıtasıyla iletişim kurularak sağlık raporu istendiğinde “hastayım, kalkamıyorum” şeklinde durumunu bildirdiği, işverenin hastaneye götürme teklifini ise kabul etmeyerek işe gelmeyeceğini bildirdiği, kendisine sonrasında telefonla da ulaşılamadığı, iş sözleşmesinin sonlandığı gün işyerine geldiği, işverence kendisinden tekrar sağlık raporu istendiğinde, rapor almadığını beyan ettiği, çıkan tartışma sonrasında ise davacının işyerini terk ettiği ve devam eden günlerde de işe gelmediği anlaşılmaktadır. Davacı şahidi M.. B.., iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ifade etmiş ise de, taraflar arasında ne yaşandığı hususunda bilgisi olmadığını beyan etmiş olup, davacı şahidinin yazılı şekildeki soyut beyanına üstünlük tanınması, dosya kapsamı itibariyle mümkün değildir. Diğer davacı şahidinin de görgüye dayalı bilgisi bulunmamaktadır. Mevcut bu durum karşısında, davacının iş sözleşmesini haklı sebep olmadan feshettiği sabittir. Anılan sebeple, mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.