Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25685 E. 2014/35445 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25685
KARAR NO : 2014/35445
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : Ortaca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2013
NUMARASI : 2009/236-2013/97

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının tam olarak ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının istifa ederek iş sözleşmesini feshettiğini, müvekkili şirketin bu feshe rağmen iyiniyetli davranarak kıdem tazminatını ödediğini, sair hak kazanıldığı halde ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, kıdem tazminatının işveren tarafından ödenmesi gerekçesiyle, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiği kabul edilerek, ihbar tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır.
Davalıya ait işyerinde insan kaynakları müdürü olarak çalışan davacı işçi, noter vasıtasıyla keşide ettiği, 31.12.2008 tarihli fesih bildiriminde, “01.01.2002 tarihinden bu yana çalışmakta olduğum işletmenizden, I.S. P. işyerinizden, insan kaynakları müdürü pozisyonumdan 31.12.2008 tarihi itibariyle istifa ediyorum. Kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarımın……bankasında bulunan hesabıma aktarılmasını arz ederim.” şeklindeki ifadeyle iş sözleşmesini feshettiğini belirtmiştir.
Davacı, iş sözleşmesinin kendisi tarafından feshedilmediğini, söz konusu fesih bildiriminin baskıyla yazdırıldığını ileri sürmüş ise de, bu iddiasını ispatlayamamıştır. İş sözleşmesinin, davacı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiği hususu, dosya kapsamıyla sabittir.
Davalı işverence, davacının haksız feshine rağmen, kıdem tazminatının ödenmiş olması, feshin davacı tarafından yapıldığı gerçeğini değiştirmez. Başka bir anlatımla, kıdem tazminatının işveren tarafından ödendiği her durumda, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğinin kabulü doğru olmaz. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 98. maddesinin ( D) bendinde kabul edilen hükme benzer bir düzenleme, 4857 sayılı İş Kanunu’nda bulunmadığından, işçinin, iş sözleşmesini haksız feshetmesi durumunda, işverence kıdem tazminatı ödenebilmesi mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla, haksız feshe rağmen, kıdem tazminatının ödenmiş olması, işveren aleyhine yorumlanamaz.
Açıklanan sebeplerle, davacının ihbar tazminatı alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.