Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25590 E. 2014/34097 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25590
KARAR NO : 2014/34097
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2013
NUMARASI : 2013/525-2013/242

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, işyerinde fazla çalışma çalışması yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla mesai alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu tartışmalıdır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ikili hesaplama yapılmış, 1. seçenekte imzasız bordrolardaki fazla mesaiye ilişkin tahakkuklar dikkate alınarak, 2. seçenekte ise bordrolardaki tahakkuklar dikkate alınmaksızın fazla mesai alacağı belirlenmiş, mahkemece 1. seçeneğe itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Dosya içerisinde bordroları teyit eden banka kayıtları ve benzeri belgeler bulunmadığından 1. seçeneğe itibar edilmesi isabetli görülmemiştir. Davalı cevap dilekçesinde bordrolarda gösterilen miktarların banka kanalıyla ödendiğini savunduğu ve delil listesinde belirttiği banka kayıtlarının getirtilmesini talep ettiği halde, hesap ekstresi getirtilmemiştir. Mahkemece banka hesap ekstresi kayıtları ilgili bankadan getirtilmek suretiyle fazla mesai alacağına ilişkin olarak yeniden değerlendirme yapılmalı, banka kayıtları bordroları teyit etmesi durumunda önceki gibi, aksi takdirde 2. seçenek doğrultusunda karar verilmelidir. Kısmen teyit etmesi durumunda ise, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda alacak yeniden belirlenmelidir.
Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.