Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25583 E. 2014/34066 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25583
KARAR NO : 2014/34066
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2011/28-2013/253

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan davalı Sağlık Bakanlığına ait iş yerinde 18.02.2002 – 04.10.2010 tarihleri arasında değişen alt işverenlere bağlı çalıştığını, çalışma şartlarında esaslı nitelikte değişiklik yapılması üzerine iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, ihale makamı konumunda bulunan müvekkili kurumun işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı M. Sağlık Hizmetleri Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Temizlik Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayalı feshedildiğini ileri sürmüştür.
Davalı M.Temizlik Hizmetleri Gıda Bilgisayar Reklam ve Organizasyon Sanayii Ticaret Limited Şirketi vekili, müvekkili şirket ile asıl işveren arasındaki asıl işveren – alt işveren ilişkisinin 01.01.2009 -19.03.2009 tarihleri arasında gerçekleştiğini, iş yeri devri hükümleri gereğince işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve davalılar hüküm altına alınan işçilik alacaklarının tamamından müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
D- Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E- Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki, davacı işçinin asıl işverene bağlı gerçekleşen hizmet süresine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı asıl işveren olan davalı Sağlık Bakanlığına ait Devlet Hastanesinde 18.02.2002 – 04.10.2010 tarihleri arasında ise değişen alt işverenlere bağlı olarak kesintisiz çalıştığını ileri sürmektedir.
Dosya içerisinde mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarını incelenmesinde, davacının 18.02.2002- 13.12.2007 ve 03.08.2008 – 01.01.2009 tarihleri arasında çalışma dönemine ilişkin kayıt bulunmadığı görülmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hizmet süresini tam olarak tespit edilebilmesi yönünden Sosyal Güvenlik Kurumundan, davacının pasif çalışan ( emekli ) olduğu ve destek primi ödediği bilgisi ile 2002 – 2011 yılları arasındaki dönemde çalışma kaydını bildiren işverenlerin tescil bilgilerinin araştırılması gerektiği belirtilmiş ise de, mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen araştırıma yapılarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının çalışma kaydını bildiren işverenler tespit edilmeli ve bu işverenler ile davalı Sağlık Bakanlığı arasında anılan dönemde asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı da araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir .
2.İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk hususlarında da uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı kanunun üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı Kanun’un 120. maddesi hükmüne göre, mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. mülga 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda; dosya içerisinde mevcut kayıtların incelenmesi ve davalı M. Sağlık Hizmetleri Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Temizlik Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketinin cevap dilekçesi içeriğinde iş yerini devralan son alt işveren olduğunu kabul etmesi dikkate alındığında davalı M. temizlik şirketinin devreden işveren konumunda olduğu sabittir. Bu durumda, davalı M.Temizlik Hizmetleri Gıda Bilgisayar Reklam ve Organizasyon Sanayii Ticaret Limited Şirketinin feshe bağlı haklardan olan yıllık izin ücret alacağından sorumlu tutulması isabetsiz olduğu gibi, bu işverenin işçinin kendisine bağlı gerçekleşen çalışma süresi ve ücret miktarı ile kıdem tazminatından sorumlu olacağında dikkate alınmaması da hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.