Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25500 E. 2014/35240 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25500
KARAR NO : 2014/35240
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2011/144-2013/210

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini belirterek, ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, ücretinin banka aracılığıyla ödendiğini, ayrıca davacının şirketten ayrıldıktan sonra kendisine kısa vadeli çek ile kıdem tazminatı ödenmek istenmesine rağmen davacının nakit para istemesi sebebiyle çeki almaktan imtina ettiğini, davacı tarafça banka hesap numarası bildirildiğinde kıdem tazminatının ödeneceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. madde uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Kanunda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması sebebine bağlı fesihler kötüniyete dayanmaktadır.
Somut olayda, davalının davacının iş sözleşmesini kötüniyetle feshettiği yeterli ve inandırıcı delillerle ispat edilmemiştir. Bu durumda, kötüniyet tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.