Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25380 E. 2014/35139 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25380
KARAR NO : 2014/35139
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/822-2013/156

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde çalışırken haksız olarak işten çıkartıldığını, buna rağmen alacaklarının ödenmediğini, hakları ödenmeyen müvekkilinin noter ihtarnamesi gönderdiğini, ancak bugüne kadar ödemelerin yapılmadığını, aylık net 900 TL ücret aldığını, iki aylık ücretinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 05.03.2005 tarihinde işe başladığını, trafik muamele işlemleri görevinde aylık asgari geçim indirimi dahil net 690,48 TL ücret aldığını, davacının devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçiye ödenen aylık ücretin miktarı taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık noktasını oluşturmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı ücretinin aylık net 900,00 TL olduğunu ileri sürmektedir. Davacı tanıklarından birtanesi davacının net 1.250,00 TL ücret aldığını beyan ettiği, diğer davacı tanığının ücrete ilişkin beyanı olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarından birtanesi ise davacının asgari ücret aldığını beyan etmiştir. Davacının imzasız ücret bordrolarında ücretinin brüt 900,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Dosya kapsamına göre davacının ücreti net olarak tespit edilememektedir. Hal böyle olunca mahkemece ilgili meslek odalarından ve sendikalarından sorulurak emsal ücret araştırması yapılması, ayrıca davacının tüm çalışma dönemine ait hesap ekstresinin getirtilmesi ve tüm bu kayıtların hep birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsiz olup bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.
3-Davacının ücret alacağı bakımından davalı taraf ücretlerinin ödendiğini,davacıya ait banka hesap ekstresinin getirtilmesi halinde bu durumun ortaya çıkacağını beyan etmiştir.Mahkemece bankaya yazılan müzekkerede tarih belirtilmediğinden banka tarafından davacının işten çıktığı tarihten sonraki dönemlere ait olduğu anlaşılan son 1 yıllık döneme ait hesap ekstresinin gönderildiği anlaşılmaktadır.Bu nedenle davacının davalı işyerindeki tüm çalışma dönemine ait banka hesap ekstresi getirtilerek davacının talep ettiği ücret alacağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.